Mısırlıların ahlâkı da sefihleşmişti, çünkü onlar fahişeleri hoş görmekle veya cevaz vermekle kalmayıp hürmet de göstermişlerdir. Teolojileri de, bâtıl inançlarla, sihir ve büyücülükle doluydu. Ayrıca, piramitlerinin ve diğer anıtlarının ihtişamı da çok büyük olmalarından dolayı barbarlığa yorulabilir.
- Henüz kategori yok.
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#medeniyet
İnsanlar önce zorunluluk hissederler, sonra fayda ararlar, sonra rahatlık ararlar, daha sonra zevkle eğlenirler, sonra lüks içinde dağılırlar ve sonunda delirirler ve özlerini boşa harcarlar.
Mısırlılar dünyanın evvelki zamanını sırasıyla Tanrılar Çağı, Kahramanlar Çağı ve İnsanlar Çağı olarak üç çağa ayırmışlardır.
Halkların doğası önce kaba, sonra şiddetli, sonra iyi huylu, sonra narin, sonunda çözülmüş.
Aradaki medenileşme faslını atlayıp barbarlıktan çürümeye giden tek ülke Amerikadır.
Bilim ve bilgi, özellikle de felsefe Araplar sayesinde Batı'ya ulaştı.
Bir zaman sonra, "karanlık çağlar" dediğimiz şey belki de bizim çağımızı da kapsayacaktır.
Zamana uyumlu, medeniyeti, teknolojiyi kabul edip, geri emr-i ilahiyi nizam-ı alemi dışlayacak olur isek, kalan görünüm elbette iç açıcı olmayacaktır!.
Parçalanmış insanı bütünleyecek, bozulmuş uygar insanı gene yetkin kılacak güç güzelliktir.
Tabiatın çocuğu, yolundan çıkınca, bir çılgın; medeniyetin çocuğu ise bir sefil olur.
Tarihten beri barbarlığın gölgesi medeniyet çağını karartmıştır ve medeniyet, cehalet ve barbarlığın varlığını koruduğu zamanda serpilmiştir.
İnsan nezaketi, özgür bir halkın dayanıklılığını asla zayıflatmadı veya liflerini yumuşatmadı. Bir ulusun sert olması için zalim olması gerekmez.
Bir milletin medeniyet seviyesi, üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür.
Hayvanlarla ilgili bu endişe, hem bir medeniyet olarak kendi ahlaki gelişimimizi hem de insanlar ve hayvanlar arasındaki farkların, çoğunlukla, derece farklılıkları ve tür olmadığını kabul etmemizi yansıtıyor.
Bilim ve teknik alanlarındaki gelişmelerin sadece Batı Medeniyeti’nin ürünü olduğu anlayışının bir yanılgıdan ibaret olduğuna inanıyorum. Batı dünyası karanlık ortaçağı yaşarken İslam dünyasının aydınlık bir devri yaşadığını ve bu ışığın batının da aydınlanmasına katkı sağladığını biliyoruz. Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri sadece bir medeniyete mal etmek, bu olguların evrenselliği ile de çelişmekte ve tekelci bir anlayışa yol açmaktadır.
Ben bir gazeteye "Hindular ineklerini ahıra sokmadıkça ve Müslümanlar kadınlarını çuvaldan çıkarmadıkça gerçek hürriyete kavuşamazsınız." dediğimde gençler trene kadar arkamdan gelmişler, "Bize bir Çanakkale Beyannamesi bıraktınız." diye teşekkür etmişlerdi.