- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#marksizm
Batı, Sovyet damgalı 'marksizm-leninizm' düşüncesini ikiye bölerek leninizm tarafını reddetmiş ve marksizme sahip çıkmıştır. Ben bölmeden korkmamayı öneriyorum, Sovyet kalıbında yeni bir bölünme ile Lenin'in ipuçlarını tutarak Marx'ı yeniden yazmanın gerektiğinden kuşku duymuyorum. Batı bize, Doğu'ya tepkiyle doğdu ve kendisini tanıdı; biz, Batı'ya tepki olmaktan korkmamak durumundayız.
Halkın menfaati ile partinin menfaati çeliştiği zaman Marksist-Leninistler, halkın menfaatinden yana çıkarlar.Bu hizipçilik değildir.Partinin mefaati adına, halkın menfaatlerinin karşısında yer almak, işte budur hizipçilik.
Mustafa Kemal, Bolşevik değildi. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın Marksizm'le, Leninizm'le bir ilgisi yoktu.
Marks kapitalizmi inceleyen, kapitalizmin işleyiş kurallarını ortaya koyan, kapitalizmin nasıl doğduğunu gösteren ilk insanlardan biriydi. Buradan hareketle doğan her şey ölür, o da kapitalizmi nasıl yeneceğimizi bizlere gösterdi. Marks ve diğer pek çok sosyalist, yaşadığımız bu hayatın bizler için kaçınılmaz olmadığını ortaya koydular.
Ekoloji ve hayvan hakları perspektifinden bakıldığında Marksistler ve diğer sosyal radikaller aşırı derecede tutucu tavırlar sergilemiştir. Komünist Manifesto'da Marks ve Engels, hayvan refahçılarını küçük burjuva veya hayırseverler, fanatikler, naif reformistlerle aynı gerici kategoride değerlendirmişler ve böylece mesela ABD’deki hayvan refahı hareketinin kadınların politize olmasında önemli olduğunu anlayamamışlardır, kadınlar hayvanlara uygulanan zulmü azaltmaya uğraşırken onların bu mücadelesi erkek şiddetine karşı ve çocukların sömürülmesine karşı yürüttükleri mücadeleden ayrı bir şey değildi.
Haklar elbette beyaz, elit kapitalist bir söylemle başladı. Marks’ın söylediği gibi bu söylem özel bir menfaati sanki genel bir menfaat gibi sunarak kendini gizliyor. İnsan hakları aslında kapitalistlerin haklarıydı.
Kapitalizm hakkında tipik Marksist belirsizlikle aynı fikirdeyim. Kapitalizm insanlık tarihinde en dinamik üretken sistem oldu.
Marks'ın dünya görüşü gibi onun temel yapıtı da her zaman geçerli ve nihai gerçeklerin ifadesi olan bir kutsal kitap değildir; aksine gerçeği bulma savaşında ve araştırmalarında ileriye dönük zihinsel çalışmaları esinlendiren tükenmez bir kaynaktır.
Benim dinsel filmler yapmam, dini alet olarak kullanan bir topluma karşı protestodur aslında. Ben din propagandası yapmadığım gibi, Marksizm propagandası da yapmam. Sanatçı hiçbir zaman propagandacı değildir, olmamalıdır.
Liberalizm, oportünizmin bir ifadesidir ve Marksizme tamamen aykırıdır. Olumsuzdur ve nesnel olarak düşmana hizmet eder; içimizde sürüp gitmesinden düşmanın hoşnut olması bundandır. Bu niteliğinden dolayı liberalizmin devrim saflarında yeri olmamalıdır.
Biz Marksizmi entelektüel gevezelik ve dünya devrimci hareketinin trafik polisliğini yapmak için okuyup öğrenmiyoruz. Biz dünyayı değiştirmek için, dünyanın Türkiye'sinde devrim yapmak için Marksizmi öğreniyoruz!
Devletin kapitalizmin yeniden üretimini sağlamada iki tür sistemi vardır: İlki, Devletin Baskı Aygıtları; hükümet, ordu,polis,hapishane. İkincisi Devletin İdeolojik Aygıtları; eğitim,din,siyaset,sendika,basın-yayın. Bunlar ideolojik yeniden üretimi devletin işleyişine bağlayan kültürel aygıtlardır.
Devlet, sömürü üzerine kurulmuş ideoloji ve zor kullanımıyla garantilenmiş bir aldatmaca ilişkisini icra eder.
İşçi sınıfı uğruna çalışmak tutkusu. Bütüncül, ödünsüz ve elbette ksımen mitsel tam bir tutku.
Sınıfların arasındaki ilişki, üretim araçlarının sınıflar arasındaki dağılımıyla belirlenmiştir.
İnsanların varlıklarını belirleyen şey bilinçleri değil, onların bilinçlerini belirleyen toplumsal varlık koşullarıdır.