#liderlik

Küçük kardeşim Kül Tegin öldü, görür gözüm görmez oldu, bilir bilgim bilmez oldu. Zamanın takdiri Tanrı'nındır. Kişioğlu ölmek için yaratılmıştır. Yaslandım, gözden yaş, gönülden feryat gelerek yanıp yakıldım. Milletimin gözü, kaşı ağlamaktan fena olacak diye sakındım.

Genellikle siyasi, iktisadi, askeri, sosyal ve kültürel alanda temayüz eden insanların hayat hikâyeleri dikkatimizi çeker; onlara ilişkin biyografik ve monografik eserler yazılır, belgeseller hazırlanır, anma geceleri tertip edilir. Onlar toplumun öncüleri ve önderleridir; öyle varsayılır… O sözünü ettiğim kesimin içindeki kifayetsiz muhterisleri, sahte kahramanları ve miras yedileri şöyle kenara çıkarırsanız, geride kalanlar hakikaten “öncü” , “önder“ ve “model şahsiyetler”dir. Halkımızın tavsifiyle söyleyeyim, onlar “büyük adamlar”dır… Milletler, bu büyük adamların üzerinden dönemin tarihini tanır, günü anlar ve yarını anlamlandırırlar.

Özgün fikrin üretilemediği ortamlarda biat kültürü gelişiyor. Çünkü fikir üretemeyen bir toplum, çarpık da olsa fikir üreten birilerinin ağzına bakmaya başlıyor ve biat kültürü yerleşiyor. Ağaya, şeyhe, tarikat liderine, sözüm ona demokrasiye geçilmiş ise parti başkanına, o günkü lidere, kadınsa evdeki kocaya biat kaçınılmaz olur.

Din kisvesine bürünmüş organize işlerdir bunlar… Bu aşamaya gelindiğinde hiç kimse şefin hata yapıp yapmadığına bakmaz, onda keramet aramayı marifet bilir. Onsuz dünyanın dönmeyeceğine inanır. Bir defa bu batağa saplandığında, görüş açısı daraldığı için olup biteni de doğru değerlendiremez. Değerlendiremeyince, şefinin kusurlarını düzeltme yerine, onda keramet aramaya başlar; tek amacı suçlamalar ne olursa olsun biat ettiği kişiyi koruma olur. Bu korumada ahlaki değerleri, dini söylemleri, yasal yorumları istediği gibi yapmayı marifet bilir. Peşine takıldığı kişinin son söylediği onun için yasadır; liderinin daha önce söyledikleri ile son davranışları çelişse dahi, onu anımsamamayı, çıkarları için onları görmemezlikten gelmeyi; hatta hedefe varmak için her türlü ahlak ve yasadışı yolların kullanılmasını mubah görür ve bütün bunları da işbilirlik sıfatı ile taçlandırır.

Liste
Yükleniyor…