Diyarbekir'de güzel giysilerle, hoş maskelerle, 'özel kuvvetler' gördük, artık şaşırmamız yerindedir. Güzel gösteri, kabul ediyorum, ama yaptıklarını, gayrı-özel kuvvetlere bırakmaları isabetli olurdu ve benim bildiğim, 'çuval operasyonu' öncesinde Musul'da idiler. Özel kuvvetler, güzel giysilerini ve kar maskelerini çıkararak, kürt giysilerine bürünerek, Türkiye'nin büyümesini samimiyetle isteyen Kürtler ile samimi işbirliği yaparak Musul'a dönmek zorundalar. Artık asıl tehdit, Barzani'dir. Bunu hep öneriyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#kürtler
Köylüler iki türlüdür; pazara yakın olanlar, çabuk pazarın dilini ve ahlakını kabullenirler, biliyoruz. Dağ köyleri var, bunlar ise değişmezin gardiyanlarıdır; bizde Türkmenler ve Kürtler’de dağ Kürtlerini gösterebiliriz. Aydınlar iki türlüdür; köksüzler ve bunlar dışarıdaki her rüzgârı içlerine alır ve Konya dervişleri örneği dönerler. Bir de dönmez aydınlar var; bunlar dağ Türkmenleri’nin gelenekte yaptığını, akıl planında üstleniyorlar ve yabancı rüzgârlardan nefret ediyorlar. Şimdi son mevzi bunlardır.
“Bin yıllık İslam kardeşliği”, “Çanakkale’de birlikte savaştık”, “Cumhuriyeti omuz omuza mücadele ederek kurduk” “Alevi-Sünni İslam kardeştir” “İslam Birliği”, “Misakımilli” gibi sloganlar, inkârcı, asimilasyoncu, ırkçı, sömürgeci, Türk devletinin, Türk-İslam Sentezi anlayışının sloganlarıdır. Öcalan’ın bu sloganlara sarılması devleti rahatlatabilir ama Kürdlere bir hak, özgürlük getirmez. “İslam kardeşliği”, Kürdleri kandıran, oyalayan bir slogandır. İttihat ve Terakki’den beri Türk egemenleri Kürdlere karşı hep bu sloganı kullanmışlardır. Cumhuriyet dönemi bunu daha ince politikalarla uygulamıştır.
Deniz Baykal Kürtleri , Alevileri , ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı.
Bugün Kürt olarak bilinen hatta hatta söyleyeyim; Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeni’den dönmedir.
PYD lideri Salih Müslim, Başbakan Erdoğan’a yönelik çirkin ve seviyesiz sözler sarf etmiş, “Bir yandan bizimle görüşmeler yapacaksın öte yandan da kendi köpeklerini, çakallarını ve tilkilerini üzerimize salacaksın” demiş. Bu zatın kendisini kabil-i hitap olmaktan çıkarmaya çalışmasının olumsuz sonuçlarını en iyi bu bölgedeki Kürtler takdir edecektir. Bu zat aklınca Batıya karşı “radikal örgütlerle mücadele ediyoruz” diyerek kendisini pazarlamaya çalışıyor. Bu çok ucuz bir taktiktir ve hiçbir densizlik yapanın yanına kar kalmaz.
ABD’nin İncirlik anlaşmasında Kürtlere ihanet ettiğine inanmıyorum... IŞİD’e karşı alınacak her tedbiri desteklerim.
Tam 104 miting iki büyük kurultayda konuştunuz. Bu ülkenin temel sorunları arasında yer alan Alevi sorununu, Alevi sözcüğünü ağzınıza almadan geçiştirdiniz. Bu bir yetenek, maharet ister. Merak ediyorum, Alevi sorunu derken hangi kavramı kullanacaksınız. ‘O şeylerin şey sorununu şey yapacağız’ mı diyeceksiniz. Alevi’ye Alevi, Kürt’e Kürt denir. Aleviler cemevine gider, Kürtler Kürtçe konuşur. Bu böyledir bunu öğreneceksiniz. Bu bir ayrışma, bölme değil. Önce farklılıkları kucaklayacak kadar yürekli olacaksınız. (Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi politikası hakkında)
Türkiye’de Kürtlerin payı vardır. Türkiye sadece Erdoğan’ın ülkesi değildir. (...) Biz stratejik düşünüyoruz. İster istemez beraber yaşayacağız. Ama sen beni köle gibi yaşatmak istiyorsun. Ben köle olmayacağım. Özgürce beraber yaşayabiliriz.
Türkiye de Kürtlerle anlaştığı gün Orta Doğu bölgesinde istediği liderliği garantileyecektir.
İnsanların ben Gürcü'yüm, ben Laz'ım deme hakkı var. Oradaki vatandaşın "Ben Kürt'üm" demesini engelleyemezsin. "Kürtüm demeyeceksin ha" dersen isyan başlar.
Kürt olan vatandaşımıza, "Kürt değilsin, Türk'sün" dayatmasını yapmamız yanlış. Aynı şey Laz, Gürcü, Çerkes, Abaza, Boşnak, Arnavut için de geçerli.
Kürtler'in, modern Türkiye gibi, nispeten istikrarlı bir ülkede yaşama avantajı yerine, başka yerde olsalardı ne durumda olurlardı sorusunu düşünmeleri gerekir. Çünkü dil ve müzik gibi alanlardaki gereksiz sınırlamalara rağmen Kürtler, Türkiye içinde serbestçe hareket etme özgürlüğüne sahipler.
Geçmişte İngilizlerin, Fransızların, Rusların, Almanların şu topraklar üzerinde oynamış oldukları rol neyse bugün de aynen tekrarlanıyor. Geçmişte Ermeni halkı onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı zulmünden kurtaracak sandılar ama yanıldılar. Çünkü onlar geldiler kendi işlerini, hesaplarını yaptılar, çekip gittiler ve burada kardeşi kardeş ile kan içerisinde bıraktılar. Ve bugün Kürtlerin yaşadığı aynı budur.
Bence yapmamız gereken farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Muhalefetle doğrudan iletişimde olup, Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle.
Yüz yıl önce Ermeniler bekliyordu İngiliz - Fransız ittifakını. Şimdi Kürtler bekliyor Amerikan - İngiliz ittifakını. Osmanlı topraklarında yüz yıl önce oynanan oyun bu kez Irak topraklarında sahneleniyor.
Kürtlerin "özne" olma talebi, ne yazık ki sadece devlet katında değil, toplumda da bir karşılık bulamıyor.
Eğer bizim yürüttüğümüz silahlı mücadelenin özelliklerini kavrasaydınız müthiş kazandırdığını görecektiniz. Silahlı mücadele yalnızca silahların patlaması değildir, en yüksek ideolojik yoğunlaşmaktır bana göre. Politikayı en gerçekçi kavrayıştır. Bana göre silahlı mücadeleden bahsediyorum, sizin veya başkalarının kavradığı biçimde değil. Ve her hâlde bu biraz daha Kürtler için böyledir. Onları tek adam edecek... Biraz... Bu araçtan başka bir gelişme yolunun kendilerine tanınmamasından ileri geliyor, niye anlamıyorsunuz?