#kanıt

Akıl yürütmeyi inkâr eden kimsenin elinde onu reddetmek için akıl yürütmekten başka bir kanıt yoktur.

Dünyadaki hiçbir şeyin akla yatkınlığına kanıt olmadığı saçma bir varoluşa beni ikna edecek hiçbir şey bulamıyorum.

Ulaşılabilir, bellenebilir ve örneklenebilir olana inanabilmek kolaylaşmaktadır.

Tanrı için sıfır kanıt var.

Bilim doğayı kavrayışımızın ilerlemesinde etkili olmuştur, çünkü bilimsel ethos üç kilit ilkeye dayanır: Kanıtların peşinden götürdükleri yere git; Bir teorin varsa, doğru olduğunu kanıtlamaya çalışmak kadar yanlış olduğunu da kanıtlamaya istekli olman gerekir; Gerçeği nihai olarak belirleyen şey deneydir, insanın a priori inançlarının verdiği rahatlık da değildir, kuramsal modellerinde gördüğü güzellik ve zarafet de.

Gerçekten açık bir zihne sahip olmak, sonuçlarını beğensek de beğenmesek de gerçekliği destekleyen kanıtları hayal gücümüze uymaya zorlamak değil, hayal gücümüzü gerçekliği destekleyen kanıtlara uymaya zorlamak anlamına gelir.

Bir şeye anlam veremiyor olmak, tanrının kanıtı değildir. Anlayış eksikliğinin kanıtıdır.

Şimdi söylediğim şeyler belirsiz olabilir, ancak uygun yerlerinde daha açık hale getirilecekler.

Ve gökyüzünün kendisi gerçeğin tanığıdır.

Doğrudan bir kanıt yok, bu yüzden benden Tanrı'ya inanmamı nasıl isteyebilirsiniz?

Kesinlikle görebildiğim bir kanıt olmadığında Tanrı'ya inanmamı nasıl istersiniz?

Allah ve din hakkında her yerde var olan çeşitli ve çelişkili fikirler kanıtlar ki, Allah ve din, hayalgücünün ham hayallerinden başka bir şey değildir.

Allah’ın varlığı kanıtlanmamıştır Allah bir ruhtur demek, hiçbir şey söylememek, hiçbir anlam ifade etmemektir.

Allah’ın bir kez insanlara görünmüş, onlarla konuşmuş olduğunun kanıtı nerede?

Dinin ne kadar aykırı ve kötü olduğu ne kadar tekrar edilse ve kanıtlan sa azdır.

Her dinin temeli olan bir Allah’ın varlığı daha kanıtlanmamıştır.

İnsanın varlığı hiçbir şekilde Allah’ın varlığını kanıtlamaz.

Evrenin düzeni de bir Allah’ın varlığını kanıtlamaz.

Hiçbir şey mucizelerin doğruluğunu kanıtlamaz.

Diğer tüm kanıtları bir yana bırakırsak baş parmak bile benim Tanrı'nın varlığına inanmam için yeterlidir.

Umutsuz olmaya hakkım yok. Umutta ısrarlıyım. Bu bir duygu evet. Ama mantıksız değil, insanlar duygulara saygı duyarlar, ama ille de nedenler isterler. Devam etmek için nedenler, teslim olmamak için, kendilerini konfora ya da umutsuzluğa kaptırmamak için kanıt isterler. Nedenler olduğunu söyledim. Kanıtlar olduğuna inanıyorum. Ama bunlar o gece Kalamazoo’da bana soru yönelten kişiye gösteremeyeceğim kadar çok. Bir kitap dolduracak kadar çok.

İnsanlar kulaklarına gözlerinden daha fazla inanırlar.

Evrenin büyüklüğü ne kadar? Sonsuz. Ama daha kanıtlanmadı.

Varsayımın haklılığını kanıtlaması gereken, varsayımı ortaya atan kişidir.