İnsan, ne idraksiz mahlûktur! Herkes kimsenin sağ kalmadığını bilir de, kendi öleceğine inanmak istemez.
- Henüz kategori yok.
-
A101 Kasım Fırsatları: Ayçiçek Yağından Beyaz Eşyaya G…11.11.2025
-
Atatürk'ü Anma Etkinlikleri Geniş Katılım Gördü, Mevli…11.11.2025
-
Burgos'ta Kültür ve Yetenek Şöleni: Kapsayıcılık ve Ya…11.11.2025
-
Brad Pitt'in Kariyerindeki Dönüm Noktaları ve Angelina…11.11.2025
-
Başkan Erdoğan'dan 10 Kasım Mesajı: Atatürk Tartışmala…11.11.2025
-
Kasım Ayı Tarot Rehberi: Günlük Açılımlar ve Milli Değ…11.11.2025
-
Milli Takım Kadrosuna Eren Elmalı'nın Yerine Mustafa E…11.11.2025
-
Netflix'in Popüler Dizisi Bir Başkadır, Beş Yıl Sonra …11.11.2025
-
Sağlık Bakanlığı'ndan Kapsamlı İşçi, Personel ve Uzman…11.11.2025
-
Yeni Şafak'tan Mehmet Şimşek Yönetimine: '6 Ayda Ekono…11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insan
İnsanın cehaletinin ve hayal kurma gücünün sınırı yoktur. İkisi de dipsiz kuyu gibidir.
İnsanın bir dili öğrenmiş olduğu üç şeyden anlaşılır. Birincisi, o dilde rüya görüyorsa. İkincisi o dilde sevişiyorsa. Üçüncüsü de, o dilde kavga edebiliyorsa.
Yok oğlum, yok; medeniyetin okulu, kursu mursu olmaz. İnsanın kendinde olmayınca ne yapsan boş.
Çocuklar, ben anladım bu vicdan azabı denilen şeyi. Hiç kimse kendisininkini hatırlamıyor. Herkes başkalarının çekmesi gereken vicdan azabını biliyor.
İnsanın kendi canı öyle tatlıdır ki, bal bile onun yanında çok tuzlu kalır! (Büyünün Gözleri; 2000, Perde II, Sahne III, p. 52)
Deniz sonsuzluk gibi bir şey. Belki onunla iç içe olmak, belki de boy ölçüşmek istiyorum.
İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler. Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.
Bilim, doğanın nihai gizemini çözemez çünkü biz, çözmeye çalıştığımız gizemin bir parçasıyız.
İnsanlar, ancak üretime karşı çıkarak, insana yaraşan bir başka üretim düzeni getirebilirler.
İnsanın eşya üzerinde iktidar kurma isteği ne kadar yoğun olursa, eşyanın onun üzerindeki tahakkümü de o kadar ağır olur..
İnsan, paranoyakça bir hırsla doğayı kendine ait kılmaya çalışmaktan vazgeçtiği anda doğanın dilinin çözülmeye başladığını görebilecekti.
Zeki bir insan, sadece doğru akıl yürüten değil, zihni nesnel içerikleri algılamaya açık, onların özsel yapılarından etkilenebilen ve bunu sözle ifade edebilen insan demektir.
İnsan ancak çalıştığı kadar değerlidir. Özgürlük kavramı tam da bu noktada devreye girer.
İnsan buna dayanamıyor, diyorum, neden vicdan azabı çektiğini bilmeden yıllarca vicdan azabı çekilemiyor.