#inanç

Eğitimli insan batıl inançlı olamaz.

Benim dünyamda, her şey olanaklıdır ve her şey görecelidir.

Kendime gelince, kerestecilere inanmıyorum, ağaçlara inanıyorum. Balıkçılara inanmıyorum, balığa inanıyorum. Madencilere inanmıyorum, ayaklarımın altındaki kayalara inanıyorum. İnsanların diğer yaşam formlarından üstün olduğu fikrini reddediyorum. İnsan, aşırı gelişmiş bir üstünlük duygusuna sahip bir maymundan başka bir şey değildir.

Çevrecilere inanmıyorum, çevreye inanıyorum.

Benim bir dinim yok.

Homo religiosus, onu ölümünün ve dağılmasının sonuyla yüzleşmekten kurtarmak için saygı duyduğu ve taptığı dini semboller icat eder. Yardım ve destek sağlamak için cennet kurguları tasarlar. Yüce kendini aldatma eylemlerinde, çeşitli zamanlarda ve çeşitli yerlerde, kendisine vaat ettikleri şeyden dolayı en inanılmaz mitlere inancını itiraf etmeye istekli olmuştur.

UFO mitolojisi, Tanrı'nın Meleklerini, inancı kabul eden ve Peygamberlerine itaat edenlere kurtuluş sunan elçiler olarak gönderdiği klasik dinlerin mesajına benzer. Bugün tanrıların savaş arabaları UFO'lardır. Geçtiğimiz yarım yüzyılda tanık olduğumuz şey, Yeni Çağ dininin doğmasıdır.

İnsanlar bu güzel yaşamı başarabilir, ancak bunu büyük olasılıkla başarabileceğimiz şey inanç ve itaat değil, zeka ve cesaret erdemlerinin geliştirilmesidir.

Şüphecilik olmazsa, kutsal kabul edilen, ancak gerçekte gerçeklere dayanan hiçbir temeli olmayan, incelenmemiş inanç sistemlerine saplanıp kalabiliriz.

Ancak aptal bir bilim insanı, önündeki kanıtları ve raporları reddedebilir ve onların yerine kendi inançlarını koyabilir.

Şüpheci, ne hayatla ilgili yanılsamalara sahiptir ne de ölümsüzlük sözüne karşı boş bir inanç besler.

Tanrı fikri yeryüzüne o kadar genel olarak neşredilmiştir ki, insan türünün evrensel bir hatasından başka bir şey değildir. Şimdi geriye kalan şey, bu hatanın faydalı olup olmadığının incelenmesidir.

Bütün çocuklar ateisttir, tanrı fikri onlarda yoktur.

Bahara inanmışız yakın demektir

Damlasından geçemeyiz ümidin

İnsan kendisine inanan birini bulmazsa bu dünyada asla bir şey başaramaz.

Hedeflerimize, ancak hararetle inandığımız ve gayretle uyguladığımız bir plan aracılığıyla ulaşabiliriz. Başarıya giden başka bir yol yoktur.

Yapabileceğini düşünen yapabilir, yapamayacağını düşünen yapamaz. Bu değişmez ve tartışılmaz bir kuraldır.

İnanç tehlikeli bir uyarandır, insanlar kışkırtıldıkça ve aşağılandıkça inandıkları davaya daha sıkı sarılırlar ve yaşamlarını ortaya koyarlar.

Kuşaklar, inançlar, halklar değişse de kutsal mekânlar sürekliliğini korur. Çünkü inanmak ihtiyacı ve kutsallık özlemi, genetik bir kod gibi insanların içindedir.

Bu şehirde inançlar, çatışıp karışarak birbirlerini yok eder. Burada, müminlerin inancının kökeni, yok etmeye çalıştıkları kafirin Tanrısındadır.

İnançlar sembolleri yaratır ve semboller inancın yerine gecmeye baslar. Çoğu zaman inançlar uğruna değil, semboller uğruna savaşılır.

Tarih yıkılıyordu, inançlar yıkılıyordu. “Biz yıkılıyorduk ve kurtulduğumuzu sanıyorduk.

Araya yıllar, yollar, inançlar girdi mi, birlikteliği korumak güç oluyor.