#hukuk

Türkiye'nin hasretini çektiği kardeşliği, dayanışmayı, hukuk ve demokrasiyi tesis ettik. Çetelerle, vesayetle mücadele ettik, bu başarıları elde ettik. Kazanımlardan taviz vermeyecek, Türkiye’nin geriye gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Benim partim bu konuda kararlılığını güçlü bir şekilde muhafaza ediyor ve edecek

Laiklik, dinin, devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerine müdahale etmemesi, dinin bu alanları esir almaması, dinin bu alanlara hükmetmemesi, bu alanların dinden arındırılması ve bu koşulla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınmasıdır.

Şimdi İmralı’ya baktığımız zaman 70 yaşını geçmiş bir Abdullah Öcalan ve kabul etmek gerekir ki çok uzun bir süredir, 25 yıldır kesintisiz hapiste ve tecritte olan bir kişiden söz ediyoruz. Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkûmdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor. Ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O (Abdullah Öcalan) izliyor mu, izlemiyor mu bilmiyoruz. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak biri değil. Çok okuyan neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir.

Dilin ve bireysel, toplumsal ruhun kirlenmesi, toplumların başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Dili ve ruhu söz konusu kirliliklerden temizlemeden, hiçbir sorunu aşmak mümkün değil. Kurtuluş, hak ve hukuk, özgürlük ve eşitlik, dil ve sözle başlar.

Liste
Yükleniyor…