#hayvan hakları

Genel ilkeler adına, sığırı gıda sağlayan bir araç olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Kesinlikle sebze yetiştirmek buna tercih edilmelidir ve bu nedenle de vejetaryenliğin, kurulu olan barbar alışkanlık sisteminden övgüye değer bir ayrılış olduğunu düşünüyorum. Bitkisel gıdayla geçinebileceğimiz ve hatta bu yolda çalışmalarımızı avantaja dönüştürebileceğimiz, yalnızca bir teori değil, müspet bir gerçektir. Birçok ırk, neredeyse yalnızca sebzelerden gelen üstün fizik ve güce dayanarak yaşar. Örneğin, yulaf ezmesi gibi bazı bitki besinlerinin, etten hem daha ekonomik hem de mekanik ve zihinsel performans konusunda etten daha üstün olduğuna şüphe yoktur. Dahası, bu tür gıda, sindirim organlarımızı kesinlikle daha az vergilendirir ve bu gıda miktarı bizi daha mutlu ve girişken yapar. Bu gerçekler ışığında, her çaba, ahlakımıza aykırı bir şekilde hayvanların nedensiz yere vahşice katledilmesini durdurmaya yönelik olmalıdır.

Hayvanlar bizden ne istiyor? Onların manifestosu, bize daha iyi davranın ya da bizi rahat bırakın olabilir. Kim oldukları ve onlara nasıl davrandığımız düşünülünce bizden bunu istemekte sonuna dek haklılar. Çoğu kez öteki hayvanlarla ilişkimizi belirleyen şey zulüm oluyor. Hayvanlar kendilerini güvende, emniyette hissetmek, huzur içinde yaşamak istiyorlar, aynen bizim gibi. Hayvan manifestosu, daha çok nezaket içeren bir eylem çağrısı. Öteki hayvanları kurtarırken bir yandan da kendimizi kurtarıyor olacağız. Hayvanların nelere ihtiyacı olduğunu, bizden ne istediklerini dinlerken kendimiz hakkında da birçok şey öğrenebiliriz.

Liste
Yükleniyor…