Taş’ın ahlakı yok. Hareket etmiyor. Faşizm ahlaksızlık’tır; hareketsizlik peşinde koşuyor. Faşizm, tarihin kaydettiği önceki dikta uygulamalarından, korkudan kaynaklanmasıyla ayrılıyor. Faşizmin terörü, kendisi terörize olmuş bir sınıfın, acımasızlık uygulamasıdır; faşizm, kendi içinde çelişkilerini erteleyerek hızını arttırmış bir iktidarın, iktidarını sallamış olanların hareketsizliğe boğma girişimi oluyor. Korkunun hareketsizliği doğurması en çok faşizmde var. Hain, korkak’tan çıkıyor; faşizm bir iç ihanet oluyor. Faşizm, egemen sınıfın kendi içinde ve birbirine karşı ihanetine dayanıyor.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#faşizm
Hitler yenildikten sonra faşizm, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika devletleri yapısına asimile olmuştur; Hitler ile birlikte faşizm, kapitalizmin siyasal formasyonu içine giriyor ve bunu değiştiriyor.
Karşımızdakilerin yayınlarını okumak utanç veriyor bize. Oysa bu duygunun tam tersini duymalıyız. Faşistler tarafından kandırılmış yoksul halkla karşı karşıya geldiğimizde sırf devrimci düşüncenin gerçekliğinden dem vuruyoruz ama onlara söylenen yalanlardan haberimiz yok.
Dini faşizm çağdaşlığa, devrimcilere tahammül edemiyor, çünkü asıl gıdasını karanlıktan alıyor.
Ben bir politikacı değilim ve benim politik kesinliklerim yoktur. Ben bir bireyim ve özgürlüğe inanırım. İşte benim politik görüşümün tümü budur. Diğer yandan ben, aşırı bir vatansever de değilim. Aşırı vatanseverlik Hitleriliğe götürür. Ve biz ondan dersimizi aldık. Ben bir devrim yapmak istemiyorum. Ben sadece birkaç film daha yapmak istiyorum.
Bir kadına bela olup "benim olacaksın" diye ona eziyet eden adamın aşkı neyse faşistin vatanseverliği de o.
Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu uğrunda şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika’nın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!
Halkçı olmayan bir milliyetçilik, sadece bir siyasi dolandırıcılık konusudur ve adı “ faşizm ” dir.
Faşist çağda hiçbir anlaşma genel kurmay karargâhını hava saldırılarına karşı güvenceye alacak kadar bağlayıcı değil.
Mussolini asla birisini öldürmedi, o muhaliflerini tatil için yurt dışına gönderdi.
Ben “ırka dayalı tek millet olmaz diyorum.” Başbakan ırka dayalı tek milleti savunuyor, bu düpedüz faşizmdir. “Biz paramparça bir toplum, bir millet olalım’ demiyorum. Irka dayalı tek milletin alternatifi demokratik ulustur. Ulusun kendi içinde çok kültürlü, çok etnisiteli, çok inançlı olarak tanımlanmasıdır. Bu birlik üzerine kuruludur. Hiçbir Türk’ün -Müslüman olur, sosyal demokrat olur, sosyalist olur, Kemalist olur- kendi etnisitesinin başkalarına dayatılmasına prim vermemesi lazım. Benim söylediğim budur. Ben birliğe karşı değilim.
Yazımızın bu noktasına geldiğimize göre paf ve puftan da açmamız gerekiyor. Çünkü, faşoculuğun at oynattığı yerlerde yapılacak tek şey, fosur fosur paf ve puf tüttürmektir.
Dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Ferdi veya kollektif bir iradenin kararına faşist tarzda başvurmak. Bu evrensel inkarın dışında bir çıkış yolu.
Hollanda, Almanya ve Belçika gençliğinin kefiyeyi tıpkı Mussolini'nin avangardistlerinin faşist amblemi gibi taşımalarından utanç duyuyorum.
İslamcı faşizan iktidarın el koyduğu bir ülke ve dincilerin insan boğazladığı bir bölgede, laiklik için mücadele etmeden solculuk yapılamaz.
Faşizmi, akıl ile doğanın şeytani bir sentezi olarak tanımlayabiliriz: felsefenin her zaman düşlediği o kutuplar arası uzlaşmanın tam karşıtı.