#et endüstrisi

Et endüstrisi bu yüzyılın bütün savaşlarının, doğal felaketlerinin ve trafik kazalarının sebep olduğu ölümlerden daha çok sayıda Amerikalının ölümüne neden olmuştur. Eğer, "Et, gerçek insanlar için gerçek yiyecektir" diye düşünüyorsanız, gerçekten iyi bir hastaneye yakın otursanız iyi edersiniz.

YouTube’a erişimin varsa, et endüstrisinin sizin görmenizi istemediği görüntüleri izleyebilirsiniz. Bu görüntüler sizi etkilemezse muhtemelen taştan bir insansınızdır. Hayvan eti yemekle pedofili arasında bir fark göremiyorum. İkisinde de tecavüz, şiddet ve cinayet var. Canlıları yiyen biriyle tanıştığım zaman, ondan uzaklaşıyorum. Bir gece kulübünde birisi gelip size ‘Merhaba. Ben kan akıtmayı, gırtlak kesmeyi ve öldürmeyi seviyorum’ dese herhalde o insana telefonunuzu vermezdiniz. (...) Eğer mezbahaların gerekliliğine inanıyorsanız, o halde Auschwitz’i de desteklemelisiniz. Arada bir fark yok.

Hiçbir şart altında... Bir hayvanı; yemek için öldürme. Ben hayatımda asla et yemedim. Asla, tadının nasıl olduğunu bile bilmem. Vejetaryenlikten gurur duyduğumdan filan değil. Ama bunu yapamıyorum. Ve öldürmek; bir endüstri haline gelmiş. İnsanları doyurmak için hayvanları öldürmek...

Eğer samimi şekilde kendinizi et sektöründe köleleştirilmiş, suni bir dünyaya mahkum edilmiş, uzun, sağlıklı yaşama şansı elinden alınmış, zamanın çoğunda güneş ışığından mahrum edilmiş hayvanların yerine koyup sonra da mezbahada bacağınızdan baş aşağı asılı bir şekilde asılı dururken, birisinin, boğazınızı kesip, vücudunuzu parçalara ayırdığını hayal ederseniz, vicdansız bir gelenek olan et yeme geleneğinin neden ortadan kaldırılması gerektiğini anlardınız. Evrimi destekleyen kuvvet, kibir, hırs ya da açgözlülük değil, merhamet olmalıdır.

Endüstriyel et üretimi sadece hayvanlara işkence yapmakla kalmıyor ayrıca çevreyi yok ediyor ve Küresel Güney'den çok büyük miktarda hayvan yemi ithal etmemizi zorunlu kılıyor. Avrupa, Çin'den sonra dünyanın en büyük soya ithalatçısı. Arjantin ve Brezilya soya ekimini hızla artırıyor; söz konusu ürünlerin neredeyse tamamı bizim kestiğimiz hayvanları beslemekte kullanılıyor. Artan et tüketimi toprak fiyatlarını yukarı itiyor. Bu durum yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Dünya topraklarının neredeyse üçte biri hayvan yemi üretimine ayrılmış. Küçük çiftçiler topraklarını ve geçim kaynaklarını kaybediyor. Tabağımızdaki o şinitzel Küresel Güney'de yaşayan pek çok insanın gıda güvenliğini tehdit ediyor.

Liste
Yükleniyor…