#eşitlik

Özgürlük amacı olan bir hareket kesinlikle kadının özgürlüğünü esas almak zorundadır. Kadının özgürlük düzeyi toplumun özgürlük düzeyidir. Kadının özgürlük düzeyi erkeğin de özgürlük düzeyidir. Ortadoğu’da kadın oldukça geri planda tutulmakta. Denge tamamen erkek egemenliğinden yanadır. Bütün iktidarlar erkek egemen zihniyete dayanmaktadır. Özgürlük amacını taşıyan hareket kadın özgürlüğünü esas almak zorundadır. Kadın özgürlüğünü esas almak demek toplumu esas almak demektir. Gerçek özgürlük, demokrasi, eşitlik kadın özgürlüğünden geçmektedir. Nasıl ki Avrupa rönesansı, reformu geliştirdi ve onun üzerinden gelişmeyi sağlayıp bugünkü düzeyi yakaladı, Ortadoğu’nun reformu, rönesansı da kadının özgürlüğünden geçiyor.

"Kadınlar çalışmasın." Bana sorarsanız; kadın çalıştığı zaman, onu korumuş oluyoruz. Çalışanlar, neden çalışır? İhtiyaçtan, yoksulluktan. Biliyoruz. Çocuğunun veya annesinin bakıma ihtiyacı vardır, parası yoktur. Hepimiz o hikâyeleri biliyoruz, çalışmak zorunda. Dolayısıyla çalışmasına izin vermek, kadını korumaktır. Ama kadının çalışmasını engellemek, kadının aleyhinedir. Kadını; kadının çalışması ve erkekle omuz omuza vermesiyle özgürleştiriyoruz. [Müslüman Kardeşler'in] Başka talepleri de vardı: "Sinemaları ve tiyatroları kapatın." Tamamen karanlık yapalım yani ...

En önemli şey, toplumdaki bütün bireylerin eşit olmadığı ve olamayacağı fikrini anlamaktır. Türkiye’de herkes her şeyi kendine hak görüyor ama bu çok yanlış bir yaklaşımdır. Herkes her şeye ulaşamaz, ulaşmamalı da! Öncelikle hak etmek gerekir.

İngilizcedeki karşılığı “animal” olan bu hayvan kelimesi kötü bir şey değil; “anima” kökünden geliyor. Tek anlamı var: Canlı olmak. Canlı olan herhangi bir kimse hayvandır. Ama insana hep şöyle dendi : “Sen hayvan değilsin; hayvanlar senden çok daha aşağıda. Sen insansın.” Sahte bir üstünlük duygusu aşılandı sana. İşin gerçeği, varoluşta üstünlük ya da aşağılık yoktur. Varoluş için her şey eşittir; ağaçlar, kuşlar, hayvanlar, insanlar. Varoluşta her şey olduğu gibi kabul edilir, aşağılama yoktur.

Erkeklerin çoğu kadınların etkisi altında kalmaktan korkarlar; fakat kendi şahsî tecrübelerimin ışığı altında söyleyebilirim ki bu pek aptalca bir korkudur. Bana öyle geliyor ki fizikî bakımdan olduğu kadar fikirsel bakımdan da erkek kadına ve kadın erkeğe muhtaçtır. Kendi yaşamlarım açısından konuşmak gerekirse, sevdiğim kadınlara çok şeyimi borçluyum ve şunu itiraf edebilirim ki onlar olmasaydı, son derece dar görüşlü bir insan olabilirdim.

Liste
Yükleniyor…