- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#emperyalizm
Emperyalizm vücudunu tüm dünyaya, Doğu Asya'daki kafaya, Orta Doğu'daki kalbe, atardamarların Afrika ve Latin Amerika'ya uzanmasına yol açtı. Nereye vurursanız olun, ona zarar verirsiniz ve Dünya Devrimi'ne hizmet edersiniz.
Savaş, artık sadece soygun amacıyla yapılmaya başlandı ve sürekli bir sanayi kolu durumuna geldi.
Ben adi geçen(tercüman) gazetenin yöneticileri gibi ülkemde amerikan emperyalizminin borazanligini yapip da onlara kiralanmadim. bu gazetenin terzilik meslegini ve terzileri küçük görmesi, şahsimda ülkemide tüm sanatkarlara, alinteri ve göznuru döken milyonlarca emekçiye bir hakarettir..
NATO'nun acımasız askeri ittifakı, insanlık tarihinde bilinen en kalleş baskı aracı haline geldi.
Filistin'in Arap nüfusu soykırım eylemlerinin kurbanıdır. Yarı çöl alanlarda arazilerine el konuluyor, sudan yoksun bırakılıyor ve evleri ağır yıkım ekipmanlarıyla yıkılıyor.
Küba, İspanyol sömürgeciliğinden kurtulan son ülke ve iğrenç emperyalist vesayetten ilk kurtulan ülke olmuştur.
Petrol, büyük Yankee ulusötesi şirketlerinin elindeki başlıca zenginlik haline geldi; bu enerji kaynağı sayesinde dünyadaki siyasi güçlerini önemli ölçüde genişleten bir enstrümana sahip oldular.
Sosyalizmin başarısızlığından bahsediyorlar da Afrika, Asya ve Latin Amerika'da kapitalizmin başarısı nerede?
Küba’da kötü giden şeyler tabii ki var. Ama bunun en büyük sebebi Amerikan ambargosu... Yarın Fidel Castro ölse, Küba’da düzen değişmeyecek. Küba halkı, Amerika’nın burnunun dibinde bağımsız olmaktan ve IMF’ye bir kuruş borçlarının olmamasından gurur duyuyor.
Sistemlerini sürdürmek için hedef bütün halkın zihni diyen emperyalistlerin halk saflarının içindeki muhalif , devrimci, sol kesimlerin “zihni” ile ilgilenmeyeceğini düşünmek, halk düşmanlarını hiç tanımamak olur. Neyi neden yaptıklarını, ne sonuç beklediklerini ve aldıklarını hiç anlamamak olur. Savaş gerçeğinin, sınıf mücadelesinin kurallarının, farkında olmamaktır bu. Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Emperyalistler ve işbirlikçileri, ayakta kalabilmek için özellikle kendi sistemlerine alternatif gördükleri sol kesimlerin beyinlerini teslim almaya büyük öncelik vermişlerdir. 1990’lardan bu yana sürdürülen tasfiyecilik süreci, bu politikanın pratiği olarak şekillenmiştir.
Halkların düşmanı emperyalizmdir ve biz tüm dünya emperyalizmin önünde eğilip ona biat ederken bile uzlaşmadık, uzlaşmayacağız. Yaşayan ölüler durumuna asla düşmeyeceğiz. Kimsenin de düşmesine tepkisiz kalmayacağız. Düşmanlarımızla uzlaşmayacağız. Devrimden başka bir çözüm olmadığını, bunun için de savaşmaktan başka bir yol olmadığını unutmayacağız. Emperyalizm halklara acının sayısız türünü yaşatırken, oluk oluk kan akıtırken, dünyayı kendi isteğine göre şekillendirirken, başka yol var diyenler beynini emperyalizmin işgalinden koruyamayanlardır. Savaşmayın, direnmeyin, ölmeyin, öldürmeyin diyenler bu savaşta halkların karşısındadırlar. Lenin, “Ya yok olacağız, ya da gidebildiğimiz kadar ileri gideceğiz” diyordu, uzlaşmayacağız. “Yok olursak, dünya proleteryasına muazzam bir deneyim bırakacağız. Kazanırsak dünyanın ilk proleter devletini kuracağız. Ama uzlaşmayacağız, teslim olmayacağız” diyordu. “İktidarı ele geçirdikten sonra, bir adım gerilemeyeceğiz, burjuvaziye taviz vermeyeceğiz” diyordu. Katillerimizle, hırsızlarla, yalancılarla, ahlaksızlarla uzlaşmayacağız! Düzene dair hiçbir şeyle uzlaşmayacağız. Bitiremediniz! Bitiremeyeceksiniz! Biz Cepheliyiz: Uzlaşmayacağız! Devrimden vazgeçmeyeceğiz!
ABD koruması olmasa Kandil kalır mı? Askeri operasyona falan gerek yok, ikmal yollarını kesse yeter. ABD ve AB emperyalistlerinin her alanda desteği olmadan PKK bugünkü durumunu koruyamaz.
1991 Körfez Savaşından bu yana PKK'nın ABD emperyalizmi ve İsrail'e karşı tek bir tavrını getirin, getiremezsiniz. 1991'den itibaren PKK merkez yönetimi, stratejisini ABD-İsrail ekseninde kurmuştur. Gerçekçidir, başka türlü kurması da beklenemez. Nitekim PKK yöneticileri, özetle şunu vurguluyorlar: 'ABD geldi, Irak'ı işgal etti, kuzeyde bir devlet kurdu. Böylece Diyarbakır merkezli Kürdistan'ı kurmanın modeli de oluşmuştur.'
Suriye Amerikan emperyalizmine karşı aslanlar gibi savaşıyor. Bütün kalbimizle onların mücadelesini destekliyoruz. Gözümüzün önünde Amerika merkezli bir müdahale var. Amerika çeşitli terör örgütlerini Erdoğan yönetimini de kullanarak Suriye'nin üzerine sürdü. 2011 yılından bu yana Suriye'yi parçalamaya çalışıyorlar. Suriye'nin parçalanması Türkiye'nin parçalanması demek, Irak'ın, İran'ın parçalanması demek. Eğer bölge ülkeleri birleşirse o zaman Amerika'nın projeleri ve Siyonizm'in iddiaları yerle bir olur.
Atatürkçü laik politika, bağımsızlık ve kalkınma irticanın kesin ilâcıdır. Bunlar gerçekleştirilmedikçe, Türkiye'mizin, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin körükleyecekleri yeni 31 Martlarla yok olup gitmesinden, ne kadar korkulsa yeridir. (1969)
Tarihimiz göstermiş ve ekonomi bilimi de doğrulamıştır ki; emperyalist hegemonyadan kurtulup bağımsız olarak kalkınma yolunu seçebilecek duruma gelmek, kalkınmanın ilk şartıdır. Ekonomik bağımsızlık bir duygusal istek değil, kalkınmanın ilk gereğidir. (1968)
Türkiye'miz, çoktan kalkınmış, sanayileşmiş bir ülke haline gelebilir ve çağdaş uygarlığın bugün ön saflarında yer alabilirdi. Böyle bir gelişmeyi emperyalizm engellemiştir. Emperyalizmin kol gezdiği bir ülkede, daha önce mümkün olan kapitalist kalkınma yolu tıkanmıştır. Emperyalizmin pençesinde gerçekleşen bir takım kapitalist gelişmeler, ülkenin kalkınmasına değil, daha çok sömürülmesine yaramıştır.
Bu Kılıçdaroğlu içimizdeki zalimlerin Truva atıdır. Bu Kılıçdaroğlu ve zilletin diğer partileri emperyalizmin maşasıdır.