Haklar elbette beyaz, elit kapitalist bir söylemle başladı. Marks’ın söylediği gibi bu söylem özel bir menfaati sanki genel bir menfaat gibi sunarak kendini gizliyor. İnsan hakları aslında kapitalistlerin haklarıydı.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#elitizm
Başkaları tarafından 'elit' diye damgalanan insanlar demokrasi adına, hoşgörü ve siyasal doğruculuk diyerek seslerini pek çıkarmıyordu. Sadece anlamaya çalışıyorlardı. Neden küçümsendiklerini, entelektüel olmanın neden utanılacak bir şey olduğunu çözmek için...Kısa sürede anlaşıldı ki elitlere savaş açanların kendilerini geliştirmek gibi bir dertleri yok, sadece başkalarını sindiremiyorlar.
Avrupa'daki benzerlerinin aksine sol bu ülkede (Türkiye'de) daha çok yönetime (establishment) sisteme yakın duruyor. Değişimden çok statükoyu temsil ediyor. Ortodoks yapıda. Merkez sağ, ya ekonomik ve siyasi liberalizmi benimsiyor ya da daha muhafazakâr kimliğe sahip oluyor. Merkez solda eksik olan halkın kendisidir. Partiler daha elitist kalıyor, tabanı tam kavramıyor. Türkiye’de solun tuhaflığı burada. Avrupa’da sağ partiler sistemle bütünleşir. Sol bunu reddeder.
Birçok ülkede, ekonomik büyümenin nüfusun sadece küçük bir kısmına yaradığını, çoğunluk için se giderek daha ümitsizleşen şartlara neden olduğunu biliyoruz. Bu etki, sistemi yönlendiren büyük sanayicilerin özel bir statüye sahip olmaları gerektiği inancı tarafından da körükleniyor.
O petrolü çıkarmak, o ağaçları kesmek ve o balıkları tutmak elit insanlara para ve prestij sağlayabilir; ama toplumun geneli için uzun vadede bunlar tehlikeli ve kötü şeyler, buna elitlerin çocukları da dahil.
Demokrasi, ayaktakımının rejimidir. Benim demokrasiye olan antipatim, kalifiye veya kalifiye olmayan herkesin lafının geçmesinden kaynaklanıyor. Genel olarak oy veren insanların belli bir görgü ve bilgisinin olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde nasıl seçim yapabilecek?