- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#egoizm
Eğer bir başkasının karşısında ben kendimden vazgeçersem, kendi irademde ısrar etmez, aşağıdan alır, teslim olursam yani tâbiiyet ve teslimiyete başvurursam, “Kendimi” inkâr etmiş olurum.
Bireyler “halkın yüce davası” uğruna can verirler, halk da ölenlerin ardından bir kaç söz söyler ve minnettarlığını dile getirip tüm parsayı toplar; işte ben kârlı egoizm diye buna derim.
Ben kendi mülkiyetimle ilgili bir yükümlülük taşımam, tıpkı gözümle ilgili bir yükümlülük taşımadığım gibi. Eğer onu büyük bir itinayla koruyorsam, bunu da Kendim için yapıyorum.
Ben hiçbir hak istemiyorum, bu nedenle de hiçbir hak tanımaya mecbur değilim. Elde etmeye muktedir olduğu elde ederim. Elde edemediğim benim hak alanımın dışındadır.
Ne dersiniz sosyalistler? Zira sadece para ya da mal mı mülkiyet sayılır? Her fikir ve görüş de 'benim’ mülküm, bana özgü bir mülk değil midir?
Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. Beni hiçbir şey aşamaz! Hiçbir şey özgünlüğümü aşamaz!
Oysa hâkikat sadece Sensin, daha doğrusu Sen hakikâtten da fazlasısın, çünkü Senin önünde hakikât bir Hiçtir.
Eğer sadece kendi çevrenizi seviyorsanız burada bir menfaat arayışı ve bir tür kendini yüceltme duygusu vardır.
İnsanların ölünceye kadar birbirlerini yediklerini, herkesin kendini altın terazisinde, başkalarını da odun kantarında tarttığını nereden bilecektim?
Bakın Atatürk'ün bir lafı vardır, "Tehdit esasına dayalı ahlâk ahlâk olmadığı gbi güvenilir de değildir". Siz ananızdan babanızdan korktuğunuz için, polisten korktuğunuz için, cumhurbaşkanınızdan korktuğunuz için, Allahtan korktuğunuz için; bir şeyler yapmıyorsanız, kötü şeyler yapmıyorsanız siz vicdanlısınız demek değildir; siz korkaksınız demektir. Ben hiçbir şeye inanmayan bir adamım. Buna rağmen ben birisine kötülük yaparken içimde bir sızı hissediyorum ve onun için yapmıyorum. Şimdi bu sızıyı ben neden hissediyorum, onu hemen size söyleyim; bunun da kaynağı tamamen egoizm. Sakın böyle "Efendim ben çok öyle ahım şahım böyle adamım" anlamayın. Çünkü diyorum ki ben o adama bu kötülüğü yaparsam, bu kötülüğün yapılabilir bir şey olduğu yayılır, biri de gelir günün birinde bana yapar. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar böyle şeyler yapmamaya gayret edelim. Birbirimizle iyi geçinip yaşarsak hepimiz faydalanırız. Yani bu Amerikanca'da biliyorsunuz bir "Win-Win" senaryosu var, herkes kazanır. Birisini kazıklayarak bir yere geldiğiniz zaman günün birisinde birisi de sizin kafanıza basar, o kazanır siz batarsınız. Böyle bir aptallığı yapmayacak insanlar yetiştirelim. Onun için Sinan Beye dedim ki, "Vicdandan önce, o vicdanı sağlayacak kadar akıllı insanlar yetiştirmeye bakalım". Her zeki insan akıllı değildir. Bu aklı öğretelim. Dolayısıyla toplumu değerlendirmeyi öğretelim. Adam bilsin ki bir aptallık yapıp birisine zarar verirse günün birinde bir başka aptal da gelir ona zarar verir ve bu işin sonu alınmaz.