Anlatılanlara isterseniz "roman" demeyin. "Romanlaşan gerçekler...". Edebiyattaki "edeb"li "aydın"ım bilir misin nedir "kulleteyn"? Ve bilir misin onu yaratan Şeriat nasıl bir ilkelliktir? "Türko" ise onun içinde gelişen "ölüm"ü. Bilir misin?
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#edebiyat
Hayatı yaşamak lazım. 'Ne olacak acaba yarın?' diye düşünmeden... Tolstoy'u okumak lazım, Dostoyevski'yi okumak lazım, Yaşar Kemal'i okumak lazım, Orhan Veli'yi, Sait Faik'i bilmek lazım; Erkan Oğur'u dinlemek lazım, dünya müziğiyle etnik müzikle yakınlık kurmak lazım. Hacı Arif'i tanımak lazım, Itri'yi bilmek lazım. Bunlarla yaşadıkça hayatın zenginleşir ve zaten sen kendi hayatını kurarsın o zaman. Benim tavsiye ettiğim hayat budur yeğen!
Neden yazılır? Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bu, bir kez bu zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altında alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazılır ya da kendi kendine kanıtlamak için. Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar. Dünyasına egemen olan insan, acıları coşkuya, bunalımı yaratmaya, sevgisizliği sürekli aşka dönüştürebilir. Ben dünyama egemen olabilmeyi edebiyatla öğrendim.
Kaz Dağları'nı alıp şu taraftan bu tarafa taşıyorum, kimse bir şey demiyor, çünkü ben varolmayan hakikatler yaratıyorum.
Bir yazarın edebi gücü, bebekliğindeki fantastik materyali hafızaya kaydetme ve ileride geri çağırma yeteneğinden gelir.
Siz kitap okumayı seviyorsunuz. İyi bir kitap kadar insanı kendinden uzaklaştıran hiçbir şey yoktur.
Kelimeler gücünü hiçbir zaman yitirmez. Boyalar aynıdır fakat yaptığınız tablo farklıdır.Yani malzemesi dil olan edebiyatta da kelimeleri nasıl kullanacağınız önemlidir.
Benjamin Constant, düşünce tarihinde sanırım kişi olarak kendime en yakın hissettiğim adamdır. Adolphe da okuduğum en iyi roman. İnsanın ruhunda elli sene iyileşmeyecek yaralar açan cinsten.
Şimdi ise benim için roman, öykü bir amaç. Dil ise o amacın yuva kurduğu uzam. Romanı dilin hizmetine vermektense, dili romanın hizmetine vermek üzere bir yol tuttum son zamanlarda. Çünkü dilin baskınlığı bütünü gölgeleyebiliyor. Dil taşkınlığı diye bir şey de var. Bazı okumalarda gördüm bunu. Ama asla dilimi evcilleştirmem, sözcüklerle ilişki biçimimden vazgeçmem. Dilimi sınırlarsam görüş alanımı da küçültmüş olurum. Bence yazarın gücü kendi dil evreninde saklı. Dil daralırsa, yaratıcılık da daralır.