#ebeveynlik

Ey analar babalar! Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır. Yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi.

Çoğu türde, anne, yavrularının kimliğinden babadan daha fazla emin olabilir. Elle tutulabilir kanıt olan yumurtayı yumurtlayan ya da çocuğu karnında taşıyan annedir. Kendi genlerinin taşıyıcılarını kesinlikle bilebilme şansı vardır. Zavallı baba! Kandırılmaya çok daha açık. Bu nedenle de, çocukların yetiştirilmesinde babaların annelerden daha az çaba harcaması beklenen bir şey olmalıdır.

Ey kadınlar, Rab’be ait olanlara yaraşır biçimde kocalarınıza bağımlı olun. Ey kocalar, karılarınızı sevin. Onlara sert davranmayın. Ey çocuklar, her konuda anne babalarınızın sözünü dinleyin. Çünkü bu Rab’bi hoşnut eder. Ey babalar, çocuklarınızı incitmeyin, yoksa cesaretleri kırılır. Ey köleler, dünyadaki efendilerinizin her sözünü dinleyin. Bunu, yalnız insanları hoşnut etmek isteyenler gibi göze hoş görünen hizmetle değil, saf yürekle, Rab korkusuyla yapın. Rab’den miras ödülünü alacağınızı bilerek, her ne yaparsanız, insanlar için değil, Rab için yapar gibi candan yapın. Rab Mesih’e kulluk ediyorsunuz. Haksızlık eden ettiği haksızlığın karşılığını alacak, hiçbir ayrım yapılmayacaktır. Ey efendiler, gökte sizin de bir Efendiniz olduğunu bilerek kölelerinize adalet ve eşitlikle davranın.

Özellikle bütün ebeveynleri de uyarıyorum, kendi çocuğumu da uyarıyorum, herkesi uyarıyorum. Biz bu cep bilgisayarları -onlara cep telefonları demek istemiyorum- yüzünden alzaymır çocuklar yetiştiriyoruz. Allah saklasın! Böyle demek istemiyorum. Ama alzaymır çocukluklar yaşıyorlar, alzaymır gençlikler yaşayacaklar ve beceriksiz, motor hareketleri düzensiz, sakar, yolda yürürken bile durup dururken düşebilen, bir çay bardağını bile taşıyamayan, aptal, düşüncesiz, bilinçsiz, kafası sürekli başka bir yerde, IQ’su düşük, beyni küçülmeye başlamış çocuklar yetiştiriyoruz. Çok dikkat etmek lazım! Eğer mümkünse 'Okuldaki diğer çocukları kıskanması ya da başka bir çocukta var onda niye yok?' ön yargılarını, basmakalıp endişeleri bir kenara atalım ve çocuklardan bu cep bilgisayarlarını alalım.

…Yani Müslüman insanlar eğer, 7 yaşında 10 yaşında küçücük çocuklarını zifaf odalarına koyuyorlarsa, alimler ve devlet erbabı önce, anaların ve babaların şefkat ve merhametlerinin nereye gittiğini araştıran bir kanun çıkarsınlar o zaman. Kendi doğurduğu çocuğu insan kurda yem eder de, 8 yaşında zifaf odasına nasıl koyar?!… Bunlar baba mı? Bunlar ana mı? ‘Bunların hepsi müşahede altına alınsın, zindanlara alınsın’ diye bir teklife de sıcak bakarız. Bu kadar evladına merhametsiz olan, evladının üzerinden servet kurmaya çalışan bir insanı da, nasıl Müslüman olarak, sen Müslümanların camisine geliyorsun diye tenkit ederiz herhalde.

Tüm öğretmenlerin, an az ebeveynler kadar kaçındıkları bir diğer şey çocukları, anlattıklarına inanmaları yerine anlattıklarından şüphe etmeye ikna etmektir. Çünkü iyi öğretmenlerin yapması gerek budur. İyi ebeveynlerin yapması gereken de budur.

Liste
Yükleniyor…