Vârımı ben Hakk’a verdim, gayrı vârım kalmadı, Cümlesinden el çeküb pes dû cihânım kalmadı. Çünki hubbullâh erişti çekti beni kendüye Açtı gönlüm gözünü gayrı gümânım kalmadı. Evliyâ’nın himmeti yaktı beni kal’ eyledi Sâfîyim buldum safâyı dû cihânım kalmadı. Ahmed îder yâ ilâhî sana şükrüm çok-durur Hamdülillâh aşk-ı Hakk’dan gayrı vârım kalmadı.
- Henüz kategori yok.
-
Cavaliers ve Raptors Mücadelesinde Son Durum14.11.2025
-
Altın Fiyatları Üç Haftanın Zirvesinde: ABD Hükümetini…14.11.2025
-
Düzce İçin Güncel Hava Tahminleri ve Yeni Haftanın Bek…14.11.2025
-
Kahramanmaraş İçin Son Hava Durumu Tahminleri Açıklandı14.11.2025
-
14 Kasım 2025 Ankara Cuma Namazı Vakti: Diyanet'ten Kı…14.11.2025
-
2025-2026 Emekli ve Memur Maaş Zamları: Enflasyon Tahm…14.11.2025
-
İslam Makhachev, UFC 322'de Welterweight Şampiyonluğu …14.11.2025
-
UFC 322: Islam Makhachev'in Tarihi İki Sıklet Mücadele…14.11.2025
-
Cristiano Ronaldo Kırmızı Kart Gördü: Portekiz'in Düny…14.11.2025
-
Portekiz Futbolunun İrlandalı Efsanesi Mickey Walsh'ta…14.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#din
N’ola tâcum gibi başumda götürsem dâim, Kadem-i pâkini ol Hazret-i Şâh-ı rusulün. Gül-i gülzâr-ı nübüvvet o kadem sahibidür, Ahmedâ durma yüzün sür kademine ol gülün!..
Meselenin kötü yanı, dinin, siyasi çıkarlar uğruna kullanılmasının meydana getireceği zararlardır. Dini, siyasi amaçlarına ve işlerine hizmet için değerli bir araç kabul edenlere karşı ne kadar şiddetli eleştiriler yapılsa yine de azdır. Bu tür utanmaz kimseler, kendi itikat ve imanlarını kalabalıklardaki zavallıların duyması için gırtlaklarını yırtarcasına bağırırlar. Esas amaçları bu uğurda ölmek değil, bunun sayesinde geçimlerini temin etmektir. Bu kimseler sadece siyasi bir fayda sağlamak için insanlarını bile satarlar. Birkaç milletvekilliği için can düşmanı olan Marksistlerle anlaşma da yapabilirler. Bir bakanlık koltuğu uğruna, şeytanla bile evlenebilirler. yeter ki utanma hissinden yoksun şeytan buna evet demiş olsun.
Hiç şüphe yok ki, her zaman vicdandan yoksun kimseler bulunur. Böyle kimseler aynı zamanda dini kendi karanlık siyasi görüşlerine alet ederler. Fakat şunu da unutmamalı ki, dini veyahut mezhebi kendileri için suistimal edenler yüzünden, din ve mezhepleri sorumlu tutmak mümkün değildir. Bu adi kimseler, kendi adi içgüdüleri için suistimal edecekleri başka müesseseler varsa, hiç çekinmeden onları da istismar ederler. Parlamentoda böyle boş kafalı bir kimse kalkıp kendi siyasi menfaati için, dini suistimal edecekse, bu hareketini haklı gösterecek fırsatı nimet sayar. Eğer böyle bir kimsenin ahlaksızlığından dolayı, din ve mezhep sorumlu tutulur ve bu müesseseye hücum edilirse, yalancı artık herkesi kendine şahit tutar. Kendi hareketinin ne kadar haklı olduğunu ve dinin kurtulması gerektiğinden dolayı kendisine müteşekkir kalınmasını ileri sürer. Sonunda işi yaygaraya boğan bir kimsenin kavgaya sebep teşkil ettiğini kimse fark etmez. Yahut hafızası zayıf olan kamuoyu bunları hatırlamaz. Böylece adi herif, hedefine ulaşmış olur.
İyi bir iş yaptığımda kendimi iyi, Kötü bir iş yaptığımda kendimi kötü hissediyorum. İnandığım tek din bu!
Din konusunu fazla yakından incelemek, kafirliğe meyletmemize yol açacağı için engellenmiştir.
Son zamanlarda, tekkeler cahillerin eline düştü. Dinden, imandan haberi olmayanlara şeyh denildi. Din düşmanları da, bu şeyhlerin sözlerini, oyunlarını ele alarak dine hurafeler karışmıştır, dedi. Halbuki bozuk tarikatçıların sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak, çok yanlıştır. Dini bilmemek, anlamamaktır. Dinde söz sahibi olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerini tanımak, o büyüklerin kitaplarını okuyup, iyi anlayabilmek ve bildiğini yapmak lazımdır. Böyle bir âlim bulunmazsa, din düşmanları, meydanı boş bulup, din adamı şekline girer. Vaazları ile, kitapları ile, gençlerin imanını çalarak millet ve memleketi felakete götürürler.
Müslümanlar derinlik kazanmak zorunda. Kendi aralarında istişare etmek, şûra yapmak, yardımlaşmak zorundalar. Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Kulaktan dolma bilgilerle din ve tarih öğrenilmiyor.
Demokrasi modern insanın alelüyasıdır. Dünya benim için ahretin tarlasıdır. Ben Allah'ın rızasını kazanıp cennete gitmek istiyorum. Demokrasi bana cennet vaat etmiyor. Ben demokrasiden daha fazlasını vaat ediyor, daha fazlasını istiyorum. (Yıl: 1992.)
Düşlemlerin imgetanrılarından kurtulmak; özgür olmak, insanlığı bilmek, insanca yaşamak demektir. Kutsal kitaplar töreden söz ederler bol bol! İmgetanrılara töreler biçimleten, din sözcüleridir. İnsel töre, bilinmeyenle değil, bilinenle belirlenir. Peki, töreyi insanlara bir Tanrı belirlemişse, eski çağ Sumerlerinde, daha başkahaklarda uygulanan tapınak fahişeliği nedir? O zaman Tanrı yok muydu? Sonradan mı çıktı?
Dinler gerçek olsaydı; sayıları 20 bini aşan sektler (mezhepler) olmazdı!.. Bu dinlerin sahibi bir Tanrı olsaydı, sayıları 20 bini aşkın sektler olamayacağı gibi; imgetanrıların sayısı da kara karıncalar gibi 300 milyonu aşmazdı...
Dinlerin, özellikle düşünceden yoksun halklar arasında yapılanma durumları; eski çağlardan, Sumerlerden günümüze dek gelmiş, insanlar dinleriyle birlikte tanrılarını da yaratma ustası olmuşlardır.
Bir din ne denli katı, ne denli bağnaz, ne denli değişime uğramıyorsa; o denli de ölümcüldür!
....Temel kavramlara açıklık getirmek ve düzeltmelere gitmek yolunda oldukça çaba sarf ediyoruz ve oldukça da yoğunlaşmış durumdayız. Bu yararlıdır da. Yoldaşlar topluluğu, tartışmasını bilen bir topluluktur. Yeni tanrılar, yeni dinler icat etmeyelim. Biz, bilimsel sosyalizmin gerçekliğine inanıyoruz, ama “dinimiz sosyalizmdir” demiyoruz. Bilimsel sosyalizm, dinin, hatta felsefenin aşılmasıdır da. Ancak, bundan dinin bir hiç olduğu, tamamen demode olduğu ve insan yaşamında etkili olmadığı sonucu asla çıkmamalıdır. Din gerçeğine komünizm adı altında inkârcı yaklaşım, genelde olduğu kadar, özellikle Orta Doğu halklarında çok tehlikeli bir etki yaratmıştır. Bu yaklaşımın halktan soyutlanmaya, dolayısıyla da gericiliğin oldukça güçlenmesine yol açtığını hemen belirtelim. Hatta denilebilir ki, din gerçeğine inkârcı yaklaşım, diyalektik materyalizmin kaba uygulanması anlamında olup, Orta Doğu devrimlerinin gelişmeyişinin en önemli nedenlerinden birisidir.
...Dinin anti-emperyalist, anti-sömürgeci bir temelde ve halkın tarihi geleneklerine uygun bir mücadele olarak kullanılmasına önayak olmak gerekir. Bir İran deneyinde olduğu gibi anti emperyalist, radikal çıkış örneklerinden yararlanarak bunların olumlu yönlerini kendi koşullarımızda değerlendirerek ve daha olumlu bir karşılık vererek sonuç alabiliriz.
Hz. İbrahim, insanı kurban olmaktan kurtardı. Zerdüşt ise hayvanın dahi kurbanını yasakladı. Hz. İbrahim ve Zerdüşt’ün düşüncelerini önemsiyorum. Bundan böyle et yemeye karşı bireysel bir tavır aldım. Vejetaryen oldum. Bu ilkel avcılık kültüründen gelen geleneğin kalkmasını diliyorum. Kurban Bayramını, kurbanın kaldırılması temelinde kutluyorum. Bu barışı getirir. Bayram, şekerle ve tatlılıkla kutlanmalıdır.
Siyaset adamları nereden, hangi kültürden gelirse gelsin siyası bir silah olarak tesirli bir unsur olan din faktörünü, ilim namı altında, siyaset namı altında cemiyetin nizamı meselesi şeklinde kullanmışlardır, kullanmak istemişlerdir.
Ateistler ve laikler onların eleştirilerini agresif ve saldırgan olan dini savunucuları acı acı şikayet ediyor. Her zaman diyorum ki: bak, siz sorumlu olduğunuzda, bizimle tartışmadınız, bizi kazıkta yaktınız. Şimdi yaptığımız şey, size bazı argümanlar ve bazı zorlu sorular sunuyoruz ve siz şikayet ediyorsunuz.
Din ile hiçbir ilgisi olmayan içgörü, teselli, ilham ve anlam sunan ve insan gerçekliğinin en iyi, en cömert, en sempatik anlayışıyla ilgili her şeyi sunan güzel ve yaşamı geliştiren bir alternatif görünüm var.
Periler, Goblinler veya spritler olduğuna inanmadığım için Tanrı ve tanrıçalar gibi şeyler olduğuna inanmıyorum ve bu nedenler on yaşın üzerindeki herkes için açık olmalıdır.