Hepiniz bu memleketin işini yapıyorsunuz. Hepinizin amacı ülkenin derdine derman olmak, yarasına merhem olmak.
- Henüz kategori yok.
-
Burgos'ta Kültür ve Yetenek Şöleni: Kapsayıcılık ve Ya…11.11.2025
-
Brad Pitt'in Kariyerindeki Dönüm Noktaları ve Angelina…11.11.2025
-
Başkan Erdoğan'dan 10 Kasım Mesajı: Atatürk Tartışmala…11.11.2025
-
Kasım Ayı Tarot Rehberi: Günlük Açılımlar ve Milli Değ…11.11.2025
-
Milli Takım Kadrosuna Eren Elmalı'nın Yerine Mustafa E…11.11.2025
-
Netflix'in Popüler Dizisi Bir Başkadır, Beş Yıl Sonra …11.11.2025
-
Sağlık Bakanlığı'ndan Kapsamlı İşçi, Personel ve Uzman…11.11.2025
-
Yeni Şafak'tan Mehmet Şimşek Yönetimine: '6 Ayda Ekono…11.11.2025
-
Crotone'dan Salernitana Maçı Öncesi Kritik Çağrı: 'Yet…11.11.2025
-
10 Kasım Anıtkabir ve Dolmabahçe Sarayı Ziyaret Saatle…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#devlet
Mesele milletin menfaati, ülkenin geleceği, menfaati ise hata yapın ama hainlik yapmayın. Hata yapmaya alan var ama hainliğe asla alan yok.
Bir insan düşünün, baş var, uzuvları var. Vatandaşa en yakın duran, vatandaşın her türlü sorunuyla derdiyle dertlenen birimler, mahalli idareler, yerel yönetimlerdir.
Türk Beğleri, millet, işitin! Üstte gök basamasa, altta yer delinmese, Türk milleti, senin ilini, senin töreni kim bozabilirdi? Ey Türk milleti! Titre ve kendine dön!
Türk Oğuz beyleri, budunum, işitin! Üstte mavi gök basmadıkça, altta yağız yer çökmedikçe, Türk milleti, ilini, töreni, kim bozabilir?! Türk milleti, kendine gel, aklını başına devşir!
Arap devletleri, 1-2 istisna hariç, yapay nitelikli olmalarına karşın bağımsız devletlerini ve toprak bütünlüklerini korumak konusunda hayret verici ölçüde ısrarlı olmuşlardır.
Her şey devlet içinde ve devlet için, hiçbir şey devlet dışında ve başka bir şey için değildir.
Kral Abdulaziz döneminden günümüze kadar Suudi Arabistan, devletin ilerlemek için adım atmaya çalıştığı fakat çoğunluğun reddiyesiyle karşılaştığı tek ülkedir. Örneğin, Suudi Arabistan'da yasaklanan ‘kızların eğitimi’ meselesi. Devlet, kızların eğitimi için okullar açmak istedi, fakat bu adım, vatandaşlar tarafından pek coşkuyla karşılanmadı. Aynı şekilde televizyon meselesi ve televizyon yayınlarının başlatılması ülkede büyük bir tepki ile karşılandı. Seçenekler açıktı. Ya kademeli ve yavaş bir şekilde ilerlemeye kaydedilecekti ya da devrim yapılacaktı. Her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunuyordu. Suudi Arabistan bundan dolayı devrimden ziyade kademeli bir modernizasyonu tercih etti. Makineyi daima yenileyebilirsiniz ancak insanları yenileyemezsiniz.
Kürtlerin "özne" olma talebi, ne yazık ki sadece devlet katında değil, toplumda da bir karşılık bulamıyor.
Her kim Al-i Osman'dan dua alırsa , şüphesiz tuttuğu iş kolay gelir... Zira onlar bir ulu ocaktır. kim onlara yan bakarsa başı aşağı olur.
İnsanlar; hükümetin var olduğu işini yapacağına, onları koruyacağına ve ortak refahlarını artıracağına güvenemezse, kalan herşeylerini kaybederler.
Biz sadece bu ofisin (Oval Ofis) geçici sakinleriyiz. Bu bizi, atalarımızın uğruna savaştığı ve kanını döktüğü; hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, eşit koruma ve sivil özgürlükler gibi demokratik kurumların ve geleneklerin koruyucuları yapıyor. Günlük siyasetin itici gücü ne olursa olsun, demokrasimizin bu araçlarını bulduğumuz kadar güçlü bırakmak bizim elimizdedir.
Devletin en yüksek makamlarındaki yöneticiler çeşitli mezhep, şeyh, din önderi, çeşitli adlar takılmış dincilerle yemek partileri düzenlemeye başladılar.
Dünyada adı ve sanı unutulmuş bunca devlet neden yol oldu dersiniz? Organizasyon bozukluğu, yönetim bozukluğu, bilimsellikten uzak olma ve geçmiş olaylardan örnek alamama ve en önemlisi niteliksiz insanları olmaması gereken yerlere yetkili olarak yerleştirme gibi birçok neden sayılabilir.
Benim görüşüme göre hiç kimsenin ders aldığı yok. Yönetim fırsat bu fırsat diyerek dini siyasete ve en önemli kurumlara sokmayı iyice yaygınlaştırıyor ve perçinliyor. Başörtüsü devletin en önemli yerlerinde resmi giysi haline getiriliyor. En kötüsü de daha beterleri için zemin hazırlanıyor…
Kişi kandırılabilir; devlet kandırılamaz. Çünkü elinde istihbaratı; danışacağı insanlar ve haber almak-izlemek için her türlü araç gereç ve yasal yetkisi vardır. Cemaatin bu meczubuna “artık özledik, seni bekliyoruz; ülkene dön” diyen siyasi erkân hala sırıtarak ekran ekran geziyor. Belli ki körü körüne inanma utanma duygusunu da siliyor…
İşlev bakımından bir devletin şu dört ana işlevinin olduğunda fikir birliğindedir. 1. Güvenliği sağlama 2. Adaleti sağlama 3. Sağlığı sağlama 4. Eğitimi sağlama. Bir ülkenin geleceği yaptığı eğitim ile ilgilidir.
Devletin en önemli görevi olan eğitim ticari meta haline getirilmiştir. Burada sosyal devletin niteliği ve Türkiye eğitiminin acıklı durumu ortaya çıkmış oluyor.