- Henüz kategori yok.
-
İzmir'de Ata'ya Saygı Koşusu ve Çeşitli Anma Etkinlikl…10.11.2025
-
NFL 2025 Haftası 10: Taylor'dan Tarihi Performans, Kri…10.11.2025
-
BOTAŞ ve TEMSAN'dan Büyük İstihdam Duyurusu: İŞKUR Ara…10.11.2025
-
Sözcü TV'nin Güncel Yayıncılık Yaklaşımı ve Gündem Ana…10.11.2025
-
Sahtekarlar Dizisinde Asya ve Ertan İçin Çıkış Yolu Va…10.11.2025
-
Atatürk Filmleri Salonlarda Milli Coşkuyu Ateşledi: İs…10.11.2025
-
10 Kasım'da Türk Bayrağı Nasıl Yarıya İndirilir: Uygul…10.11.2025
-
Aydın'da Yağışlı Hava ve Sıcaklık Düşüşü Bekleniyor10.11.2025
-
Yeni Soruşturma Yöntemiyle Gazeteciler Hedefte: Basın …10.11.2025
-
Yeni Şafak'tan Türkiye Ekonomisi İçin Kapsamlı Reform …10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#devlet
Amerikan Devleti'nin bize emrettiği ve öğrettiği gibi hissetmiyorum. Bakın söylüyorum. Benim aklım öyle çalışmıyor. Bir moron gibi yaptığım bir şey var adı: Düşünmek. Kendi görüşlerimi de oluşturmayı sevdiğim için pek iyi bir Amerikalı değilim. Bana söylendiği anda yere yuvarlanmıyorum. Ne yazık ki çoğu Amerikalı emir verildiği anda yere yuvarlanır. Ben böyle değilim. Hayatımda uyduğum kesin kurallarım var. Birinci kuralım: Devletin bana söylediği hiçbir şeye inanmamak. Hiçbir şeye.
Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakin ilişki içinde ol. Onun yanında ateş içerisinde imiş gibi ol. Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez.
Adil olmayan yasalar mevcuttur: Onlara itaat etmekle yetinelim mi, yoksa bu yasaları değiştirinceye kadar onlara itaat mi edelim, yoksa bu yasaları ihlal mi edelim? (...) Fakat bilinmelidir ki, devletin kendisi çözüm olarak mevcut kötülükten daha kötüdür.
Devlet, bireyi kendisinden daha büyük ve bağımsız bir güç olarak kabul etmediği sürece, gerçek anlamda özgürlükçü ve aydınlanmacı bir devletten söz etmek olanaksızdır.
Çok kültürlülük konsepti, demokratik bir toplumla zor uyuşur. Belki çok uzun sürede [mümkündür]. Fakat çok kültürlü toplumların şimdiye kadar nerede işlediğini sorduğumuzda onların sadece güçlü otoriter bir devletin varolduğu yerlerde huzurlu olarak işlediğini görürüz. Bu bağlamda 1960'lı yılların başında muhacir işçileri yabancı kültürlerden memlekete getirmemiz hataydı.
Hukuk devletinin kazanması veya kaybetmesi mevzu bahis değildir, sadece mevcut olmak durumundadır!
İstihbarat teşkilatları zavallıdırlar. İki psikolojik hastalıktan mustariplerdir: Birincisi gerçekten yaptıkları için umumi efkârdan takdir edilmezlikleridir. Bu, gizli çalıştıkları için kaçınılmazdır ve ruhu deforme eder. Diğer hastalık, kendi memleketlerinin millî menfaatleri kendi hükümetlerinden çok daha iyi anladığı inancına olan meyildir. Bu ikinci hastalıklarından dolayı onlara itimadım yoktur.
Eşcinsellik, devlette her erdemi, erdem için her temeli geri alır ve devleti temellerinden yok eder. Hepsi bu kadar değil: eşcinsel birisi tamamen akıl hastası bir adamdır. Yumuşaktır, her açıdan bir korkaktır. Savaşta orada burada cesur olabileceğine inanıyorum; sivil cesaret alanında, ancak onlar var olan en korkak kişilerdir.
Herhangi Bir Ülkenin Milletleri Haklarını Anlar ve Korurlarsa, En Küçük Devlet En Büyük Ülke Kadar Güçlü Olacaktır.
Her an kendisinden kurtarılmaya ihtiyaç duymayacak kadar erdemli ve bilge bir ülke hiç olmadı.
Ordu sadece ulusal gücün göstergesi değil, belki Ordu düzen, uygarlık, kurumsal ve ekonomik sağlamlığın, siyaset üstü olmanın, İslami ve millî olmanın da göstergesi ve sembolüdür.
Devlet hiçbir zaman bireyin zihinsel ve ahlaki iç dünyasıyla yüzleşmez; sadece vücudu ve de duyularıyla karşı karşıya gelir.
Zeki yönetici, hukukun insanları seçmesini sağlar ve kendisi hiçbir keyfi atama yapmaz; hukuk ölçüsünü haklı kılar ve keyfi bir yargıya varmaz.