- Henüz kategori yok.
-
12 Kasım 2025 Altın Piyasası: Gram Altın Yükselişini S…12.11.2025
-
Beşiktaş'ın Stoper Radarında Vitao: Eski Galatasaray A…12.11.2025
-
Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit'ten Tarihi IMAX Filmi: …12.11.2025
-
Mazandaran'da İstikrarlı Hava Koşulları: Bir Hafta Boy…12.11.2025
-
Sürekli Nüfus Sayımı: Belediyeler Katılım İçin Hareket…12.11.2025
-
İBB İddianamesi Gündemde: CHP'ye Yargıtay Bildirimi ve…12.11.2025
-
Kartal Potada Zirvede: Beşiktaş Gain, Efes'i Devirerek…12.11.2025
-
Yoğun Güneş Patlamaları Sonrası Kuzey Işıkları, ABD ve…12.11.2025
-
Instagram'da Kesintiler Yaşanıyor: Kullanıcılar Giriş …12.11.2025
-
Mısır'da İstikrarlı Sonbahar Havası: Sisli Sabahlar ve…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#değişim
Genel kural şudur:bir insanın doğuştan getirdiklerinin pek bir önemi yoktur. İnsanı insan yapan, kendisini nasıl değiştirdiğidir.
İnsanın gücü her şeye yetmez ama kendini değiştirmeye her zaman gücü yeter. Kendini değiştirebilen bir insan ise her şeyi değiştirebilir.
Dünyayı değiştirmek istedim, ama sonunda fark ettim ki, değiştirmeye gücümün tek yettiği şey kendimdim.
Bir insanın yaşadığı evrende yapabileceği ve düzeltebileceği tek şey kendini değiştirmesidir.
İnsanlar kendilerini neyin rahatsız ettiğine dair içgörüler elde ettiler, ancak değiştirmek için hiçbir şey yapmadılar.
Geçmişi değiştiremeyiz, bu yüzden insanların bugün düşünme, hissetme ve davranış biçimlerini değiştiriyoruz.
Koşulsuz kendini kabul etme tutumu, muhtemelen uzun vadeli iyileşmelerindeki en önemli değişkendir.
Biz felaketi es geçecek değiliz, felaket düzenin içinde ve biz de onun suç ortaklarıyız, felaketi reforma tercih ediyoruz, dünyayı yeniden düşünmektense kendimizi feda etmeyi tercih ediyoruz; bu dünyayı ancak harabelerin ortasında yeniden düşüneceğiz.
Kemalist devrimcilik anlayışının iki yanı vardır: Birincisi, eskimiş kurumların yerine, çağın gereklerine uygun kurumlar koymakla ilgiliydi. İkincisi ise sürekli olarak yeniliklere açık olmayı, değişen koşullara göre değişmeyi, “kalıplaşmamayı” gerektiriyordu.
Muhafazakar zihniyetin bir yüzü çok yırtıcı bir didişme ise, öbür yüzü ipin ucunu bir an bıraksanız sizi nerelere götüreceği belli olmayan bir şüphedir. Bu şüpheyi dünyanızı değiştirmekteki cesaretsizlik, o güvensizlik besler.
Bir taraftan iyi kötü bir tekniği almağa, onun adamı olmağa çalışıyoruz. Onun zihniyetini benimserken zaruri olarak eski kıymetleri atıyoruz. Muaşeret şeklimizi değiştiriyoruz. Diğer taraftan istiyoruz ki, eskiyi unutmayalım! Bugünkü realitelerde bu eskinin yeri nedir?