İnsan, özellikle çocuk duyu organlarının tümü, çevreyi tanımayı, neden sonuç ilişkisini öğrenmeyi, dünyanın neresine giderseniz gidin başka bir insanla anlaşacak, tartışacak; ona bir şeyler verecek, bir şeyler alacak şekilde evrimleşmeyi öngörmüştür. Bu kanallar eğitimsizlikten ya da zorbalıkla ya da yobazlıktan dolayı kapatıldığı oranda kişinin çevreyle bağlantısı zayıflar ya da kesilir. Bu nedenle dogmatikler yeni ortamlarda kendilerini hep huzursuz olarak görür; kendi gibi olmayanları da tehdit algılar.
- Henüz kategori yok.
-
Inter Miami, Nashville Maçında Yenildi: Messi'nin Golü…09.11.2025
-
Kenan Yıldız'lı Juventus, Sporting CP Karşısında Galib…09.11.2025
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#çocuk
Sakın çocuğa her şeyi öğretmeye kalkmayın. Her neyi öğretiyorsanız, onu iyi, çok iyi öğretin ki çocuk öğrenmeyi ve düşünmeyi öğrensin.
Bütün oyunlarda gelecek için hazırlık özelliği açığa vurur kendini. Örneğin çocuğun oyun karşısındaki tutumunda, oynayacağı oyunun seçiminde ve ona verdiği önemde bu durumu gözlemleyebiliriz.
Oyun oynamaktan kaçan çocukların ruhsal gelişimlerinde her zaman bir aksaklık söz konusudur.
Hayatta birçok kötü olayla karşılaşmış güçsüz çocukların hayal gücü üstün düzeydedir; böylesi çocuklar, düş kurup dururlar hep.
Bazı çocuklar aşırı derecede huysuzluğu kaçarak dikkati üzerlerine çekmek isterken, daha çok ya da daha az kurnaz kimileri aşırı derecede uslu davranarak aynı amaca varmaya çalışırlar.
Çocuğun aile çevresindeki bir kişiye göstereceği aşırı sevginin hiçbir zaman gözden kaçırılmaması gerekir.
Örneğin moral gücünü yitirmiş pısırık bir ortamda büyüyen çocuklarda böyle bir durumla karşılaşırız; çevrenin aşırı kötümserliği kolaylıkla çevreden çocuğa geçer.
Benim görüşüme göre kadın ve çocuk taraftarların geldiği maçlar ile normal herkesin geldiği maçlar arasında büyük farklılıklar var. Kadınlar ve çocuklar maça geldiğinde maç içerisinde olabilecek herhangi bir şey onlar için eğlence sebebi ve son maçta 43 bin tane kadın ve çocuk seyirci vardı. Bu 43 bin seyircinin belki de %10’u normalde maça gelip maçları takip eden seyircilerdi. O yüzden baktığımızda saha içerisinde herhangi bir pas hatasında verdikleri tepkiler farklı tepkiler oluyor. Normal maçlarda baktığımız zaman maçları daha sık takip eden seyirciler maçlara geldiği için bir pas hatasında tepki olabiliyor, ıslıklanabiliyorsunuz. Bayanların bitmeyen pozitif enerjisi bizi iyi yönde etkiliyor, o açıdan maçlara gelen bayan ve çocuk seyircilerin oranlarının artması bizi mutlu eder...
Çocuklar, anne ve babalarının kötü örnekleriyle bozulmaya devam ettikçe yeni bir dünya kurulamaz.
Çocuğun yetiştirilmesi, hazır fikirleri dayatmayan, ancak çocuğun doğal olarak kendini açmasına yardımcı olacak yöntemlerle bir özgürleşme süreci haline gelmelidir.
Çocuğun kabul edilen kavramlara adaptasyonunu zorlamak değildir. ama onun özgünlüğüne, inisiyatifine ve bireyselliğine bedava oyun vermek.
Temelde çocuğa yardımcı olan bu tür eğitim yöntemleri 'Taklit niteliği ve bilgi tutkusu, sağlıklı bir entelektüel bağımsızlık nesli geliştirecektir.
Sadece eğitimi zorlama ve kısıtlamadan kurtararak, çocuğun kendiliğinden ilgisinin ve içsel teşviklerinin tezahürü için ortamı yaratabiliriz.
Çocuğun doğal eğilimlerinin ve gizli duygusal ve zihinsel yetilerinin gelişmesine elverişli rasyonel koşullar sağlayabiliriz.
Her çocuk Şimdi sonsuz bir şiirdir bizde Sesi bir tutam sevinç Gülüşü bir top ateştir Yanar durur içimizde, Bazen ışık olur aydınlatır bizi, Bazen yangın olur yakar Yandığımızı söyleyemeyiz, Hatalar kana bulanır bir anda, Şarkılar susar, Nasıl başlar bir ağıt bilemeyiz.
Ne olur şimdi sanki, Binsem türkülerin kanatlarına, Uçup yanına konsam, Bir çocuk denli rahat ve sıcak, Başımı dizlerine koysam, Ağlasam ağlasam, Gözlerinde unutsam geçen yılları, Dizlerinde uyuyakalsam .
Yaşım çocuk başım çocuk iki yanımda iki insan iki silah, Anam arkamda bir göz yaşı seli Arkamda dağlar yıkan bir ah.
Sinema dünyayı kurtarabilir mi bilmiyorum. Ama ben niye film yapıyorum? Söyleyecek bir derdim var, söyleyecek bir sözüm var. Bunların çok önemli şeyler olduğuna inanıyorum. Zaten insanlar söyledikleri sözün önemli olmadığını düşünüyorlarsa, bundan en küçük bir kuşkuları varsa, söylemesinler o sözü. Ben önemli şeyler söyleyeceğime inanıyorum. Hangi ulustan olursa olsun, hangi dilden, hangi dinden olursa olsun, bütün insanlara söyleyebilecek bir sözü olan, çok içten, çok samimi, çocuk gözüyle yapılmış filmler sunuyorum. Çünkü çocuklar dünyaya çıkarsız bakıyorlar. Daha temiz, daha arı, daha duru bakıyorlar. Ve böyle bakılmış bir dünyada ben kan dökülmeyeceğine inanıyorum, savaşların olmayacağına inanıyorum, çevre kirliliğinin olmayacağına inanıyorum. Dünyanın bütün problemlerinin değil belki ama birçok probleminin aşılacağına inanıyorum. Onun için benim kameram bir çocuk gözüyle dünyaya bakıyor, bakmaya çalışıyor.
Çocuk masumiyet demek. Çiçeksiz ve çocuksuz bir dünya düşünemiyorum. Çocukların, kedilerin ve delilerin olmadığı bir film de.
Çocuğu kendisi olmasında elbette rahat bırakmalı. Fakat yaşının üstüne çıkması imkânları da daima verilmeli, hattâ biraz da zorlamalı.
Kadının da savaş meydanı var. Ulusu için dünyaya getirdiği her çocuk ile ulusunun davasında savaşır.