#cinayet

İnsanoğlu hayvanları ezelden beri yiyor derler. Bu mantığa göre insanların birbirlerini ezelden beri öldürmelerini de önlemeyelim. Ne de olsa bu da erken dönemlerinden beri yapılmakta.

Kurbanı sevdikten sonra cinayetin ne anlamı vardı ki?

İnsanin aklına ilk gelen sözcük "anlamsız" oluyor, ama İdris onu zihninden kışkışlıyor. İnsanlar habire bunu söyler. "Anlamsız bir şiddet eylemi. Anlamsız bir cinayet." Anlamlı bir cinayet islenebilirmiş gibi.

Birini öldürmek her zaman kötü müydü? Sizi ve size en yakın olan insanı incitmeyi kafayı takmış birini öldürmek, kötü bir şey miydi? Yoksa bu bizim bencilliğimiz miydi?

Ahlaki sınırları aşmakla övünmek aptalcadır. cinayet işlemek için mantıklı bahaneler üretmek düzenbazlıktır; kendini ikna etmek adına kendini kandırmaktır.

Başka birini öldüren bir insan, hiçbir güzelliği saf bir kalple göremez artık. Hayatında ne zaman iyi bir şey olsa, bir katil olduğun gerçeği karşına çıkacak.

Ne zaman hayattan zevk alacak olsan, bir başkasının hayatını yok ettiğin aklına gelecek.

Bir devlet cinayet işlemeye başladığı zaman kendine daima vatan adını takar.

Bahriye Üçok, Turan Dursun, Uğur Mumcu gibi basın-yayının önemli ve önde gelen insanları, faili meçhul cinayetlere kurban gittiler. Gitti ve sahip oldukları kimliklerden dolayı da cinayetler Müslümanlara maledildi. Medya da olayı tahkik ve tetkik etmeden, niçin ve neden sorularına cevap verecek sır perdelerini aralamasını beklemeden aceleden hüküm verince Müslümanlar bu menfur olayların katili oldu çıktı. Halbuki devletin yetkili organları biliyor ki, bu cinayetleri Müslümanlar işlemedi. Bu insanlar -isim tasrih etmeyeceğim- dünya çapındaki istihbarat örgütlerinde eğitim görmüş, profesyoneller tarafından öldürüldü.

Cinayetin üzerinden 5 yıl geçti. Hrant Dink ne derdi bu karar için: “Bizimle dalga geçiyorlar” Dalganın en büyüğünü meğer en sona saklamışlar. Meğer Hrant Dink bütün planlı eylemlerden değil, 3-5 kendini bilmez tarafından öldürülmüş. Burada örgüt yokmuş. Bu kadarını beklemiyorduk.

Cinayet dediğiniz, ille kanlı bıçaklı olmaz, aşk da bir cinayettir.

Cinayet dediğin illa da kanlı bıçaklı olmak zorunda değildir aşk da bir cinayettir.

Bu hayat, babamın benim hakkımda işlediği bir cinayettir. Ben bu konuda hiç kimse için cinayet işlemedim.

Kusursuz cinayet yoktur, istenirse bir cinayet mutlaka açığa çıkarılır; eğer açığa çıkmıyorsa, altında başka sebepler vardır.

Bütün savaşlar cinayettir, soygundur, kandırmacadır.

Cinayet üzerine çok görkemli imparatorluklar, yalan dolan üzerine çok soylu dinler kurulabilir.

Hastalıklar bulaştı herkese etti sirayet, Herkes etti şikayet ki herkeste yok dirayet Tüm bunlara binâen hep yapılmakta siyaset Her gün bir yerlerde daim işlenmekte cinayet.

Televizyonun yaptığı en büyük katkılardan biri, cinayeti tekrar eve getirmesidir, ait olduğu yere.

Televizyonda bir cinayet görmek kişinin kinini giderebilir. Eğer siz hiç kin duymuyorsanız, reklamları izleyin.

Bir insanın, öteki insanı öldürmesinden daha tuhaf bir durum olabilir mi ki..?

Cinayet işleyenler, kurbanlarıyla birlikte kendi huzurlarını da öldürürler.

Adam diyor: Kızgınlığım geçmedi, illa bu karıyı keseceğim. Ne kesiyorsun? Sen ya! Pırasa mı bu?

Bir hastalığa engel olmak, onu tedavi etmekten daha iyidir. Bizler de cinayetlere engel olmaya çalışırız. Bir cinayet işleninceye kadar beklemeyiz.

Ben bir kez cinayet işleyen birinin, artık başkalarını da kolaylıkla öldürebileceğine inanırım.