Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde. Bir süre demircinin havada kalan kolu, beklenmedik bir anda, hem de büyük bir güçle örsün üzerine iniverirdi.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ceza
Adaletsiz ve diktatörce yönetenler de, yine Tanrı tarafından insanların günahlarından dolayı onları cezalandırmak için görevlendirilmişlerdir.
İnsan akla itaat etseydi, yasalar ve hakimler falan gereksiz olurdu; ama tutkular onu alır götürür: İsyan eder, bu yüzden aşağılayıcı bir biçimde cezalandırılır.
Bir günahın gizlenmesi, olmasından ileri gelecek cezayı ortadan kaldırır sanılıyor.
Rahşan Ecevit'i ortadan kaldırsalar Ecevit öldürenleri affeder mi? Suç işlenmişse cezası da çekilmeli.
Belki de en korkunç şiddet buydu: durmak. İnsan kaçarken başkasının, dururken kendi kanında boğulur. İnsanın kendine biçtiği cezadan daha acı olanı yoktur.
İyi bir toplum fikri için bir dine ve ona dayanak noktası oluşturan sonsuz cezaya ihtiyacınız yoktur; dine, ölmekten korkuyorsanız ihtiyaç duyarsınız.
Bedenen diriliş fikri kulağa garip geliyor, hatta saçma, tabii cezalandırma amacını saymazsak. Düzeltmekten çok intikam anlamına gelen bütün cezalar da ahlaken yanlıştır. Peki Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacak sonsuz işkencelerin, ne tür bir ahlaki ya da uyarı amacı olabilir ki?
Yalancının cezası kimsenin kendisine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.
Acaba, yağmacılık nasıl durdurulabilir? Bunun yanıtı açıktır: O, ancak, çalışmaktan daha ıstırap verici ve tehlikeli kılındığı zaman durdurulabilir.
Pişmanlık, yaptıklarımızdan duyulan acı değil, yaptıklarımızın sonucu olarak başımıza gelecekler karşı duyulan korkudur.
Birinin öldüresiye cezalandırıldığı yerde, başkasının hiç cezalandırılmaması sana doğru geliyor mu bayan?