- Henüz kategori yok.
-
Lamine Yamal, Tartışmalı Sakatlık Süreci Sonrası Türki…11.11.2025
-
11 Kasım 2025 Salı Show TV Yayın Akışı: Bahar Dizisi v…11.11.2025
-
Zohran Mamdani Hızlı Atamalarla New York Yönetimini Şe…11.11.2025
-
Ünlü Oyuncu Serhan Onat, Survivor 2026 Kadrosunun Beşi…11.11.2025
-
Kastamonu'daki Gizemli Kayıp Olayında Acı Gelişme: 5 Y…11.11.2025
-
İzmir'de Şiddetli Sağanak: Foça İlçesinde Cadde ve Sok…11.11.2025
-
Kapalıçarşı Odaklı Kara Para Aklama Operasyonunda Dörd…11.11.2025
-
Kastamonu'daki Kayıp Anne ve Oğul Dramında Acı Gelişme…11.11.2025
-
CHP Kurultay İptal Davası Reddedildi: Mahkeme Gerekçes…11.11.2025
-
Aydın Ünal'ın Kaldırılan Atatürk Yazısı ve Toplumdaki …11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#cehalet
Bu dünyada herkes birçok şeyin cahilidir. Yeter ki kendi işinin cahili olmasın. Kendi işinin ehli olduğunu bin bir delille ispat etmiş bulunan Sultan Abdülhamid ise asla cahil değildir. Onun bir yüksek okul ve hatta lise diploması yoktu. Fakat hususi öğretmenlerle hayattan ve içinde yetiştiği büyük ve muhteşem hanedandan çok cevherli şeyler öğrenmişti.
Son zamanlarda, tekkeler cahillerin eline düştü. Dinden, imandan haberi olmayanlara şeyh denildi. Din düşmanları da, bu şeyhlerin sözlerini, oyunlarını ele alarak dine hurafeler karışmıştır, dedi. Halbuki bozuk tarikatçıların sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak, çok yanlıştır. Dini bilmemek, anlamamaktır. Dinde söz sahibi olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerini tanımak, o büyüklerin kitaplarını okuyup, iyi anlayabilmek ve bildiğini yapmak lazımdır. Böyle bir âlim bulunmazsa, din düşmanları, meydanı boş bulup, din adamı şekline girer. Vaazları ile, kitapları ile, gençlerin imanını çalarak millet ve memleketi felakete götürürler.
Kim Dünya'nın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah'ın, hem Kur'an'ın, hem peygamberin reddidir. Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne âlâ! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanların hazinesine katılır. Eğer ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıblenin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. Velhasıl bu iddia sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.
Bana göre Osmanlı ulemasının tümü ümmidir. Ümmi oldukları için ahirette kurtulabilirler. Fetva Kurulu başkanıyken ben de ümmiydim. "Ulema hata yapmaz kardeşim, koskoca adamlar yanlış mı yazacaklar yani!" derdim. Bakara Suresi 78. ayete göre ümmiler için bir af kapısı açık gibi. Çünkü habersiz, bilmiyor. Ama bir sonraki ayet yani Bakara Suresi 79. ayette ise ayetin manasını bilip menfaati için başka türlü izah edenlerle ilgilidir, bu ayet ve onların akıbeti ayette yazılıdır. Özellikle Osmanlı'da Kuran ezberletilirdi fakat öğretilmezdi. Oğlanı hafız yaptın mı tamamdır. Ayetlerin anlamını bilmedikten sonra neye yarar ki?
Sokrates, tanıdığı tek şeyin hiçbir şey bilmediğini söyleyerek muhataplarını kızdırmayı severdi. Bu konuda derin bir içgörü var, çünkü gerçek cehaletten daha tehlikeli olan şey, bilgi ve anlayış yanılsamasıdır. Böyle bir yanılsama bol ve felsefenin ilk görevlerinden biri - Platon'un Meno'sunda Sokrates'in eğlenceli bir şekilde gösterdiği gibi - kendimiz ve dünya hakkındaki şeyleri bilmek için iddialarımızı araştırmak ve yanlış ya da karışık oldukları takdirde ortaya çıkarmaktır.