#bölünme

Batı, Sovyet damgalı 'marksizm-leninizm' düşüncesini ikiye bölerek leninizm tarafını reddetmiş ve marksizme sahip çıkmıştır. Ben bölmeden korkmamayı öneriyorum, Sovyet kalıbında yeni bir bölünme ile Lenin'in ipuçlarını tutarak Marx'ı yeniden yazmanın gerektiğinden kuşku duymuyorum. Batı bize, Doğu'ya tepkiyle doğdu ve kendisini tanıdı; biz, Batı'ya tepki olmaktan korkmamak durumundayız.

Ben Genelkurmay Başkanı olarak hep Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le çalıştım. Demirel’in çok güzel bir sözü vardır. Şöyle derdi: “Türkiye’de en önemli kurum, TSK’dır. Allah korusun, TSK bir zaafa uğrar, bölünürse, Türkiye bölünür.” Bu çok doğru bir sözdür. Şimdi bunu yapmaya çalışıyorlar. TSK’yı bölmeye, yıpratmaya uğraşıyorlar. TSK aleyhine bir hava yaratmaya çalışıyorlar, onu hedef alıyorlar. Demirel’in bu sözünün ne kadar doğru olduğu anlaşılıyor.

Başka çaremiz kalmamıştı. Soldaki partilerin bir kısım mensup ve yöneticileri sol terörist ve bölücüleri himaye etmedi mi? Sağdaki partilerin bir kısım mensup ve yöneticileri sağ anarşist ve teröristleri, "Bunlar milliyetçidir." diye himayesine alıp onlara cesaret vermediler mi? Bir kısım partiler Alevi olan vatandaşlarımıza, bir kısım partiler Sünni olan vatandaşlarımıza sahip çıkmak suretiyle milleti ikiye, üçe bölmediler mi? Bakın yönelttiğim bütün bu soruları sizler de, "Verdiler. Böldüler." diye onaylıyorsunuz.

Devrimden sonra anaokulunun nasıl olacağı konusunda yaşanan bir ayrılığın ciddiyeti olabilir mi?! Bu hale getirmiştik ince ince kıyarak... Tamam o Sovyet-Çin-Arnavutluk kutuplaşmasının getirdiği bir nesnellik vardı. Ama hem Sovyetleri savunup kendi arasında bölünen çoktu, hem Çin’i savunup kendi arasında bölünen çoktu, hem de Arnavutluk’u savunup kendi arasında bölünen çoktu. Yani aramızdaki ayrılıklar bir kere sınıfsal değildi. Mesela şu doğru değil: 'her ayrılık sınıfsal bir temele dayanır.' 60 tane sınıf yok ki! ama 60 tane örgüt vardı! Aynı miras üzerinden kavgaya tutuşursanız, miras kavgasının sonucunda cinayet olur! Bir müddet sonra cinayetler başladı.

Bu durumdan Çin milleti yararlanmış. Açıkgöz, hileci Çin milleti, kardeşi kardeşe, milleti birbirine düşürmüş. Bu tuzağa düşen Türk milleti, il tuttuğu toprağı elden çıkarmış, başına geçirdiği kağanını yitirmiş. Soylu erkek oğulları Çin milletine köle, genç kızları cariye olmuş. Bazı Türk beğleri Türk adını bırakıp Çince adları almaya başlamışlar. Çin kağanına boyun eğmişler. Tam elli yıl, işlerini güçlerini Çin kağanına vermişler, ona hizmet etmişler.

Liste
Yükleniyor…