- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#biyoloji
Evrimsel biyolog, hayvan davranış bilimcisi, düşünür ve aktivist Richard Dawkins her yönüyle örnek bir bilim adamı. İngiliz vatandaşı Richard Dawkins'i kahraman yapan şu dört özelliği: Evrimsel biyoloji alanında öncü çalışmalar yapması, bilimi, özellikle evrimi konunun uzmanı olmayanlara çok basit bir şekilde anlatabilme yeteneği, bağnazlığa ve cahilliğe karşı açtığı militanca savaş ve son olarak memetik biliminin kurucusu olması.
Evrim neden taarruz altındadır? Biyoloji birçok bilim dalını kapsayan bir alan. Eğer biyoloji müfredatından bir şey çıkarılacaksa, bu neden evrim olsun? Onu özel kılan ne? Neden hücre biyolojisi değil, neden fizyoloji değil? Bilim, gerçeğe dayalı kanıtların kuvvetle desteklediği teoriler üzerine kuruludur. Evrimi veya başka bir konuyu ayırıp özel muameleye tabi tutmak çok kötü bir fen eğitimi anlayışıdır.
kendimizi biçimlendirerek, hücrelerimizi değil. — önemli olan nokta bu… Hücrelerimizi biçimlendiriyoruz ama kendimizi değiştirmiyoruz.
Şu anda biz hayatın ne olduğunu bilmiyoruz. Hatta hayat olgusunun tam tarifini bile yapmaktan aciziz.
Beyin, evrenimizde henüz keşfettiğimiz en karmaşık ve en son biyolojik sınırdır. Trilyonlarca bağlantı ile birbirine bağlanmış yüz milyarlarca hücre içerir.
Beynimiz, hazır, bitmiş bir şekilde gökten düşmedi. Bakınca anlaşılıyor bu. Beynimiz yaklaşık bir milyon yıl önce, yavaş yavaş kendi varlığının bilincine varmaya başlarken, en azından 1 milyar yaşındaydı. Öznenin yaşantısında ilk kez dünyanın bir tür izdüşümü, bir tür kopyası ya da imgesi ortaya çıktığında, bu imgenin neye benzeyeceği konusundaki kararlar evrimce çoktan alınmıştı... Her halükârda bunlar biyolojik kararlardı...
Erkeklere yönelik kadına yönelik şiddetin kökenleri biyolojik değildir. Öyle olsaydı, her kültürde var olurdu. Ve her kültürde yoktur.
Empatinin beynin sıçanlarla paylaştığımız kadar eski bölümlerinde bulunuyor olma ihtimali, politikacılarla bu zavallı, değeri bilinmemiş canlıları karşılaştıranları durup düşündürmeli.
Yaşam hemen hemen her bakımdan molekül düzleminde tasarlanmıştır, bu nedenle molekülleri anlamazsak yaşamın kendisini ancak baştan savma ve eksik anlayabiliriz.
Protein sentezi, biyolojinin tamamı için merkezi bir sorundur ve büyük olasılıkla gen eylemiyle yakından ilgilidir.
Biyolojideki modern hareketin nihai amacı, aslında tüm biyolojiyi fizik ve kimya açısından açıklamaktır.
Benim önyargılarım, işlevselcilerin tam tersidir: "Eğer işlevi anlamak istiyorsanız, yapıyı inceleyin".
Bedenimdeki bir hücre, ortalamada, bir zamanlar ben olan yumurtanın ellinci ya da altmışıncı kuşaktan torunudur.
İki kıta birbirinden ne kadar uzun süre önce ayrıldıysa, biyotaları birbirlerinden o kadar farklı hale gelmiştir.
Çokhücreli organizmalara ait ilk fosil kayıtları, yaklaşık 670 milyon yıl gibi yakın bir zaman öncesine aittir.
Doğal seçilim iki basamaklı bir süreç olarak incelenebilir: Varyasyon ve uygun olanın seçilimi.