#bellek

Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden.

"Unutma" diye bir şey var mıdır gerçekte, kişi nasıl 'unutur' ki yaşadığı bir şeyi? Kişinin belli bir andaki bilinç içeriği açısından o sırada anımsamadığı örtülmüş, silinmiş, bastırılmış bir yaşanmışlık, bilinçaltında yani yaşadıklarının toplam bağlamı karşılıklı etkileşimleriyle oluşturdukları bütün içinde, tam da o yaşanmışlık yerinde, sürdürür yaşamını [yalnızca bir sözcük oyunu değildi o söz:"yaşadığın her an, her yaşadığın an, yaşar."...] yaptıklarına karışır, onları yönlendirir, etkiler. İşte, bu toplam bağlam, o: yaşamımın bütün anılarını barındıran, yaşamlarını sürdüren bütün:o ben'im, işte...

Liste
Yükleniyor…