Tekelli düzen, insanın yazgısının, kendi elinde olmadığını yaymaya dayanıyor. Medya ve basının tekelleşmesi ve tekelli düzenle bütünleşmesi sonucunda, medya ve basını, eski zamanların katedral ve kiliseleri, medya patronlarını kardinaller ve sütun yazarlarını vaaz papazları, diğer gazetecileri din hizmetlileri ya da hademe-i hayrat saymanın buradaki çözümlemeye yardımcı olacağını düşünüyorum, 'insanı' edilgen hale getirmek hem daha kolaylaşıyor ve hem de büyük bir yoğunlukla uygulanabiliyor.'İnsan' edilgendir. Edilgen 'insan' sürüdür. Sürülerde ise aşk yoktur.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#basın
Herkes yaptığı işe benzer. Bugün büyük basında çalışıp da öküz olmamak mümkün değildir. Zordur. (1992)
O yalan. Çocuk bakıcılığı yaptım, temizlikçi diye yazdılar. Önemli değil. Gündelikçilik de yapmış olabilirdim. Ne fark eder ki?
Eğer gazetesiz yönetimler ile yönetimsiz gazeteler arasında seçim yapmam gerekseydi, hiç duraksamadan ikincisini seçerdim. Fakat bununla, her insanın bu gazetelere erişebilmesini ve onları okuyacak yetkinlikte olmasını kastediyorum.
Bundan tam 102 yıl önce o dönemler İzmit Sancağı sınırları içerisindeki Pamukova'da Yunus Nadi Abalıoğlu ve Halide Edip Adıvar tarafından kurulmasına karar verilen Anadolu Ajansının, Atatürk'ün onayı ile hayata geçmesi, her şeyden önce bir Kocaelili olarak bizleri onurlandırmaktadır. O gün temelleri Kocaeli'de atılan Anadolu Ajansı, bugün dünya çapında bir haber ajansı haline dönüşmüştür. Bu vesileyle Anadolu Ajansı camiasını tekrar tebrik eder, daha nice yıllar başarılı çalışmalarının devamını dilerim.
“Who cares?” the midfielder Sergen Yalcin said, “If they don’t come, that’s better for us because we’ll get three points without getting tired” (Kim takar? Gelmezlerse, üç puanı yorulmadan almış oluruz!)
Aynı zamanda bir şehrin gelişmesinde rol oynayan basın mensupları, bulundukları kenti gelecek kuşaklara hazırlayan ekiplerin bir parçasıdır.
Kamuoyunun aydınlatılması adına işler yapıyoruz ve layıkıyla da yerine getiriyoruz. İşlerin denetlenmesi konusunda basının önemli bir yeri var.
Basını önemsiyorum, onları desteklemekten de büyük mutluluk duyuyorum. Basın mensuplarının yaptığı işler çok önemlidir. Çünkü bütün zorluklara rağmen görevlerini canla başla yapmaya çalışıyorlar.
Vicdan ve basın özgürlüğü verildiğinde, pek az bir istisnayla, eylem özgürlüğünü de vermek gerektiğini unutmayalım.
Benim tutumuma basın da yardımcı olmalı. Din istismarı büyük tehlikeler getirir. Komünizme ne kadar karşı isem yobazlığa da o kadar karşıyım. Hatta yobazlığı daha da tehlikeli bulurum.
Cumhuriyet solda, Tercüman ise sağda bir gazete. Her ikisi de aleyhimizde olduğuna göre demek ki biz 12 Eylül döneminde ne sağa ne sola taviz vermemiş, ortada yürümüşüz. Böyle hareket ettiğimizi ve hiçbir tarafa meyletmediğimizi biliyordum.
Eğer Yahudi gazeteleri, nasyonal sosyalistleri susturmayı düşünüyorsa gizli tehditleriyle, dikkat etmeleri onlar için iyi olacaktır. Sabrımızın da bir sınırı vardır. Bir gün, onların yalancı ve kirli ağızlarını kapatacağız! Değerli parti üyeleri ve SA, endişelenmeyin! Kızıl terörün sonu düşündüğünüzden daha yakındır! Komünistler, şimdiye dek yiyeceğiniz en büyük sopayı yemek için bizi bekleyin.
Eğer mesele politikada ahlaklı olmaksa, İngiliz basınının yapacağı en mantıklı iş bu konudan uzak durmak olacaktır.
Ayrıca Amerika'daki medya ve basın organlarını pek ciddiye almam. Onları dinlemem. Onlara gerçekten inanmıyorum. Şunu da söylemeliyim: Sarı kurdeleler ve Amerikan bayrakları beni ağlatmaz.
İnsanlar, okudukları ve gördüklerine olan inançlarını yitiriyorlar. Şu ana kadar AA inandırıcılık dahil her yönden Bosna Hersek'te mükemmel bir rol oynadı. Ülkedeki diğer tüm basın kuruluşları AA'yı referans alıyor.
Bütün gazeteleri ortadan kaldırmalıyız; özgür basınla devrim yapamayız. Gazeteler oligarşinin araçlarıdır.