- Henüz kategori yok.
-
Ederson'dan Avrupa'da Destansı Performans: Fenerbahçe'…09.11.2025
-
Guardiola'nın 1000. Maçında Manchester City, Liverpool…09.11.2025
-
İspanya La Liga'da Mallorca - Getafe Karşılaşması Canl…09.11.2025
-
Eredivisie'de Kritik Randevu: Go Ahead Eagles - Feyeno…09.11.2025
-
Fenerbahçe'nin Yıldızı Talisca, Flamengo Transferi İçi…09.11.2025
-
Kim Milyoner Olmak İster'deki Kocamustafapaşa Caddesi …09.11.2025
-
Lider Porto, Famalicão Deplasmanında Kadroda Sekiz Değ…09.11.2025
-
Jake Paul-Gervonta Davis Maçı İptal Edildi: Hukuki Sor…09.11.2025
-
Edson Álvarez ve Futbolun Devleri, Adidas'ın 2026 Düny…09.11.2025
-
Rhein-Main Derbisinde Duygusal Anlar: Genç Eintracht E…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#bağımsızlık
Türk Milletini bütün dünya milletlerinden ayıran en önemli hususiyeti istiklalidir. Bu vatanın evlatları hiçbir zaman istiklalini ve istikbalini bir başka otoritenin altına bırakmamıştır. İşte bu topraklar, istiklalimizin ve istikbalimizin en önemli, en mukaddes topraklarıdır.
Ülkemizde her zaman ilke olarak savunduğum bir tek şey var: Bağımsız, demokratik ve aynı zamanda laik bir ülkenin en büyük bekçisi olarak görüyorum kendimi.
Bir milletin millî kültürünü bilmesi için önce siyasal bağımsızlığını elinde tutması gerekir. O halde siyasal bağımsızlık söz konusu olduğu zaman, ne kadar ağır olursa olsun, hiçbir fedakarlıktan çekinilmemelidir.
Bir milletin kültürünün önemi, o milletin siyasi varlığının sonucu ile doğru orantılıdır. Bu bakımdan bir milletin millî kültürünü bilmesi için siyasi istiklalini elinde tutması gerekir. İşte bunun için siyasi istiklal söz konusu olduğu zaman, ne kadar ağır olursa olsun, hiçbir fedakarlıktan çekinilmemelidir.
Şiddetli savaş içinde bulunan başka halklarda görüldüğü gibi, şu anda Müslüman halkları da yaşam ve ölüm arasında kalıyor. Bu durumda nasıl bir yol tutmak lazım? Bu soruya cevap verirken, Müslümanların daima şu hususlar üzerinde durması gerekir: Birincisi, Şark ile Müslümanlar arasında bulunan tarihi ve manevi münasebettir. Tarihe bakıldığında İslam dünyası, başta Bizanslılar ve Haçlı Seferleri olmak üzere, son asırlarda da İngiliz ve Fransızların emperyalist istilaları gibi ara verilmeksizin Batının düşmanlık ve zulümüne uğrarken, Şark ile münasebetlerimiz ise tam tersi tamamen dostane bir şekilde sürdürülmektedir. Hem Hindistan ve Endonezya’da, hem de Çin’de İslamiyet, barış içinde yayılmıştır. Bilhassa Japonya’nın, ezilmiş halklara gösterdiği sempati ve Asya halklarının bağımsızlık hareketlerine vermiş olduğu yardımlar fevkalade büyük olup, Şark ve Japonya’nın Müslümanların her zaman dostu olduğunu gösteriyor. İkincisi, Müslümanların birliğini güçlendirerek bağımsızlığa kavuşmaya gayret etmektir. Bu yönde hareketler, Batı Asya’da kuvvetli bir biçimde baş göstermiştir. ABD nin ilerlemesinden korkan İngiltere, Müslümanların desteğini kazanmaya çalışırken bu fırsattan faydalanan Araplar, Arap birliğini meydana getirip, gelecekte İngiltere ve ABD’ye karşı koymak için birleşik bir güç hazırlamaktadırlar. İngiltere ve ABD ye karşı koyan Doğu Asya ile birleşmiş Müslümanlar işbirliği yaparsa elbette İslam’ı yeniden canlandırmak da mümkün olacaktır. Bu yolda muvaffakiyetler görmek için elimden geldiği kadar çalışmak niyetindeyim.