Sûfîler Allah Teâlâ’nın Kendisinden başka bir şey istemezler. Onlar nimeti değil, nimet bahşedeni, halkı değil Hâlık’ı isterler.
- Henüz kategori yok.
-
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Ajax Deplasmanında K…09.11.2025
-
Louvre Müzesi'ndeki Büyük Soygun: Yeni Gelişmeler ve G…09.11.2025
-
Karaağaç'ta Yaşlıların Kaybolma Riskine Karşı Teknoloj…09.11.2025
-
Fenerbahçe'de Szymanski İçin Ayrılık Rüzgarları: PSV D…09.11.2025
-
Göztepe, Trendyol Süper Lig'de Kasımpaşa'yı Deplasmand…09.11.2025
-
Ederson'dan Avrupa'da Destansı Performans: Fenerbahçe'…09.11.2025
-
Guardiola'nın 1000. Maçında Manchester City, Liverpool…09.11.2025
-
İspanya La Liga'da Mallorca - Getafe Karşılaşması Canl…09.11.2025
-
Eredivisie'de Kritik Randevu: Go Ahead Eagles - Feyeno…09.11.2025
-
Fenerbahçe'nin Yıldızı Talisca, Flamengo Transferi İçi…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#Allah
Sûfîlerden biri demiş ki: “İnsanlar hakkında Allah’a uy, Allah hakkında insanlara uyma!”
Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!
Eğer O’nu bilseydiniz başkasını inkar eder, sonra da O’nun gayrısını O’nun vasıtasıyla bilirdiniz.
Derdi de yaratan O’dur, devayı da. O kendisini öğretmek için belâya mübtela kılar. Böylece hem belâ verebileceğini, hem de bunu kaldırabileceğini gösterir.
Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa sahip, Hak (c.c.) da bütün toplulukların sahibidir..
Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, Allah ise seni senin menfaatin için ister.
Ahireti isteyene dünyada zühd gerekir; Allah’ı isteyene ise ahirette zühd gerekir.
Allah Teâlâ rızıkların taksimini bitirmiştir. Rızıkta zerre miktarı artma ve eksilme olmayacaktır.
Allahü Teâlâ dilediğini yapar. İster sebepli ister sebepsiz, dilediği gibi azap veya lütfeder. Güzel ve doğru Onun dilediğidir.
Allah koruyor Allah. Siz, Allah rızası için bir iyilik yaparsanız, Allah size onun karşılığını on katıyla, yüz katıyla hatta 700 katıyla geri verecektir.
Müslüman olmak, Allah'ın rızasına teslim olmaktır. Allah'ın kitabındaki gerçeği olduğu gibi kabul etmek zorundasınız. Ama bunu kabul etmemekte serbestsiniz. Kabul ettiğinizde uymak zorundasınız. Kuran'da, "O iffetli kadınlara söyle, başörtülerini, göğüslerinin üstüne doğru indirsinler" diyor. Bir insan Müslümanım diyorsa, örtünmek zorundadır. Değilse örtünmek zorunda değildir. (Yıl: 1992.)
Demokrasi modern insanın alelüyasıdır. Dünya benim için ahretin tarlasıdır. Ben Allah'ın rızasını kazanıp cennete gitmek istiyorum. Demokrasi bana cennet vaat etmiyor. Ben demokrasiden daha fazlasını vaat ediyor, daha fazlasını istiyorum. (Yıl: 1992.)
Eski çağlarda olmayan bir Tanrı; Musa, İsa, Muhammed dönemlerinde de olmaz? 3200-2000-1400 yıl önceleri bir Tanrı var idiyse 5-10 bin yıl önce, dahası milyonlarca yıl önce neredeydi? Örneğin Muhammed döneminde (610-632) tam 23 yıl birbiri ardı sıra esinler göndermiş olduğu savunulan bu “Allah”, daha önce neden konuşmadı, daha sonra neden susuverdi? Muhammed varsa O da vardı, Muhammed yoksa O da yoktu…
Yay gibi oluncaya kadar namaz kılsanız, kiriş gibi kalıncaya kadar oruç tutsanız, günahlara engel olan bir verânız olmadıkça Allah-ü Teâlâ kabul etmez.
Ateistler, "Allah bana her şey versin ama emir vermesin." diyenlerdir. Esasında yeryüzünde Allah'a, Allah'ın her şeyin yaratıcısı ve idarecisi olduğuna ve öldükten sonra hesap vereceğine inanmayan yoktur. Herkes buluğ çağına girdiği zamanlarda günümüz tabiriyle ergenlik dönemine girdiği zamanlarda Allah'ın var ve bir olduğunu, ahireti kesin olarak kavrar. Araf Suresi 172. ve 173. ayetlere göre bu hakikat ortadadır. Ama arzularını, menfaatlerini birinci sıraya alır, Allah'ı ikinci sıraya alırlar.
Laiklik, İslam ile sokağı, evi, iş yerini, siyaseti ayrı tutmaktır. İslam ise evi, iş yerini, sokağı ve her yeri Allah’ın rızasına göre tanzim etmenin adıdır. Açıkça görülür ki laiklik ile İslam aynı yerde bulunamaz.