#aile

Babamın babası Koçzade Hacı Mehmet Efendi Vilayet Meclisi Umumi azalığı yapmış, Ankara'da iyi tanınmış, zaman zaman taahhüt işlerine girmiş, buğday ticaretiyle uğraşmış, hareketli bir insandı. Babam Koçzade Hacı Mustafa Efendi'yse medreseye devam etmiş, hoca olmuş, fakat hiçbir iş yapmamıştı. Babasından kalan binalardan gelen paralarla ailesini geçindirirdi. Hayatı sadeydi; erken yatıp erken kalkar, zamanının büyük bir kısmını evde geçirirdi. Boş kaldığı zamanlarda dini kitaplar okurdu.

Büyük kızkardeşim beni en başından bu yana cesaretlendirdi ve sahip olduğum ilk gitarlardan birisini benim için satın aldı. Ben 8 yaşındayken yazdığım bütün berbat şarkıların hepsini dinledi ve bunu yapmayı sürdürmem için beni cesaretlendirdi.

Bir çocuk için önemli olan şey onları sevmeniz, onları korumanız, büyürken ve kim olduklarını ararken onlara yardımcı olmanız. Ve birer ebeveyn olarak, onların bağımsız bireyler haline gelmelerine yardımcı olmak ve dünyada ve yaşamda geniş bir bakış açısına sahip olabilmeleri ve ihtiyaç duyacakları tüm bilgileri onlara sağlamak sizin sorumluluğunuz. Biliyorum ki Nic ile bu konuda kesinlikle aynı düşüncedeyiz.

Hiçbir şey ailemin önüne geçemez, dolayısıyla illa tiyatroculuk yapmak zorunda değilim. Çok sıkışırsam başka bir iş de yaparım. “Tiyatrodan asla vazgeçmem” değil, “Ailemden asla vazgeçmem” derim hep. Evinde huzurunuz yerindeyse zaten işinizi yapabiliyorsunuz.

İnsanın yetişmesinde önce aile, sonra çevre, okul ve arkadaşlar etkilidir diye düşünüyorum. Konya'nın dingin diyebileceğim yaşantı biçimi de hayata bakış felsefemin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu felsefemin temeli, doğru bildiğin yolda, hiçbir dünyalık, makam mevki beklentisi olmadan, gücünün yettiğince çalışmaktır. Bu da Konya'nın manevi havasının benim üzerimde etkisidir.

Ey analar babalar! Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır. Yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi.

Öylesine gelen mutlulukla içi ezilen insanlar vardır, onlar babalarının her takdirinden sonra annelerinin ekşi yüzü ya da annelerinin takdirinden sonra babalarının gizli tehdidiyle karşılanmıştır; mutluluk kendinin kendiliğindenliğini, mutsuzluksa başkalarının aktif çabasını gerektirir.

Liste
Yükleniyor…