Vicdan, hareketlerimizin hemcinslerimiz ve dolayısıyla kendimiz üzerinde tesir yapabileceği şuurudur. Vicdan azabı ise hareketlerimizin, muhitimizin kin ve nefretini üzerimize çekebileceğini düşünerek hissettiğimiz korkudur.
- Henüz kategori yok.
-
Sahtekarlar Dizisinde Beklenmedik Gelişmeler: Asya ve …10.11.2025
-
Japonya'da 6.8 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası Tsunami U…10.11.2025
-
İstanbul'da Hissedilen Sarsıntı: Balıkesir'deki Deprem…10.11.2025
-
Thunder'dan Galibiyet Serisi ve Yaklaşan Grizzlies Maç…10.11.2025
-
YouTube TV ve Disney Arasındaki Kanal Anlaşmazlığı Dev…10.11.2025
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ahlak
Platon şöyle demiştir: Erdem Tanrı’ya benzerlikte meydana gelir. Ama insanın benzemesi gereken bu Tanrı’yı nerede bulabiliriz? Doğada mıdır? Heyhat! Onu hareket ettirmesi gereken, insan ırkına büyük belalar ve büyük menfaatler neşreder; sıklıkla en masum ruhlara karşı haksız davranır, en yoldan çıkmış fanilere en büyük lütufları sağlar ve eğer emin olduğumuz üzere, bir gün kendini daha adaletli olarak göstermek zorunda olacaksa, kendi davranışlarımızı onunkilere göre düzenlemek üzere o zamanı beklemeye mecburuz.
İnsan toplum içinde yaşadığından, kendisine benzer ve kendi gibi hassas kişilerle sarılmış bulunmaktadır. Onların hepsi memnun olmak ve acıdan kaçmak isterler. Memnuniyetlerini mucip her şeye “iyi”, acıya sebep olan her şeye ise “kötü” derler. Devamlı olarak fayda temin eden her şeyi fazilet, diğer insanların karakterinde bulunan ve kendilerine zarar veren her şeyi kusur olarak vasıflandırmaktadırlar.
Ancak dinin bulutlarını ve hayaletlerini dağıttığımızda hakikati, aklı ve ahlakı keşfedeceğiz.
Zorunlu devlet hayır kurumlarında bir erdem yoktur, bunların savunulması da hayırlı değildir. Hükûmetin yardım programları bütçesini genişletmek istediği için kendisini duyarlı ve yardımsever olarak tanımlayan bir politikacı aslında sadece başkalarının parasıyla iyilik yapmayı denemeye istekli olduğunu söylemektedir. Parası başkasından olan yardımları yapmayı kim istemez? Ama bir seçmen eğer bu tür programları desteklemekten gurur duyduğunu söylerse –belki başına silah tutulduğunda- o zaman kendi parasıyla iyilik yapmak durumunda olacaktır.
Mertlik duygusunun boş bıraktığı bahçelerde, kalleşlikler, çirkinlikler, kötülükler boy atar, yaşamanın tadı kaçar.
Ölümü, öldürmeyi, canlıyı yok etmeyi hangi yüce amaç, hangi yüce dava haklı kılar? İyi amaç, doğru amaç şiddeti meşrulaştırabilir mi? İyinin, doğrunun ölçüsü ne peki?
Küçük çocukları kazanca zorlamayın. Eğer onları kazanca zorlarsanız hırsızlık yaparlar. Elinde bir sanatı olmayan cariyeleri de kazanca zorlamayın. Eğer onları kazanca zorlarsanız zina yaparak istediğiniz parayı getirmeye mecbur olurlar. Namus ve şerefinizi koruyun ki, Allah da sizin namus ve şerefinizi korusun. Yiyeceklerinizin helal ve temiz olmasına dikkat edin.
Ey insanlar! Kumar aletlerinden sakınınız. Kimsenin görmediği, vakıf olamadığı işlerinizde Allah'a muhalefetten sakınınız.
Vicdan ile korkaklık aslında tümüyle aynı şeylerdir, vicdan daha ticari bir isimdir, hepsi bu.
Bencillik, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarını kendi istediği şekilde yaşamaya zorlamasıdır.
"Ahlaksız" olarak nitelendirilen kitaplar, dünyanın utancını bizlere gösteren kitaplardır.
Hayatta öyle anlar vardır ki sessiz kalmak hata, konuşmaksa zorunluluk olur. Bir vatandaşlık görevi, bir ahlaki mücadele, konuşmak için öyle bir şart oluşur ki ne yaparsak yapalım bundan kaçamayız.