#adanmışlık

Çocuktum, yaşamımı tiyatroya adadım: Hem sevdiğim bir işte, bir sanat kolunda çalışmak için, hem de bu sanat dalının toplumun yüreğinde çiçekler açtıracağına inandığım için... Bu inanç o kadar derine kök saldı ki, yarın kıyamet kopacağını bilsem bugün 'bir tiyatro daha açarım' diyecek ölçüde bir saplantı gibi. Saplantı sözcüğü abartılmış sayılmasın; tam anlamıyla yerinde. Çünkü, yeryüzünde tiyatronun binbir derde deva olduğuna inandım bir kez. Bütün kötülüklerin, insanın insandan kopmasından, uzaklaşmasından; birbirlerinin sıcaklığını, sevgisini duyamadıklarından doğduğuna inanç getirdim bir kez. Artık beni bu inançtan bu kanıdan kurtaramazdı kimse. Onun için, bu yolu doğru yol belledim. İyiliğe, güzele, gerçeğe çıkaran yol.

Radyoculuk ve televizyonculuk çok ihtimam ve sevgi gerektiren bir iş. 20 yılı aşkın süredir bu işi her zaman büyük bir zevkle yaptım ve ayaklarım hiçbir zaman geri geri gitmedi. Çünkü bu iş sevilmeden yapılabilecek bir iş değil, hele bir başka pozisyona atlayabilmek için yapılacak bir iş hiç değil.

Liste
Yükleniyor…