#abd

Birleşik Devletler'in güçlü bir müttefiki olan İran, 1979 devrimiyle birlikte bölgede ve dünya çapında ABD'nin en inatçı mühaliflerinden biri haline geldi. Bugün, Afganistan ve Irak'taki savaşlar nedeniyle İran sınırlarında Amerikan askerlerinin konuşlandırılması, Birleşik Devletleri ve İran'ı her şeye rağmen bazı ortak çıkarları paylaşan, tetikte rakiper ve komşular konumuna getirdi. Tüm bunların nedeni, İran'ın nükleer programları ve terörizmle olan ilgisidir.

Tek taraflı yaptırımlarla bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyorlar. AB'nin yaptırım tehditleri vardı. Dün de ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum. 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmaktadır. Bu nasıl bir ittifaktır, bu nasıl bir müttefikliktir. Bu karar ülkemize aleni bir saldırıdır. Gerekçe Türkiye'nin Rusya'dan S400 savunma sistemi almış olmasıdır. ABD kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor. F35'lerin bine yakın parçasını Türkiye üretiyor. ABD ihtiyacımızı başka yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir.

Avrupa Birliğinden bize verdiği sözleri tutmasını, ayrımcılık yapmamasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını bekliyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz. Amerika ile uzun ve yakın müttefiklik ilişkilerimizi bölgesel ve küresel tüm meselelerin çözümünde aktif olarak kullanmak arzusundayız. Rusya ve İran gibi köklü tarihi münasebetlerimizin bulunduğu ülkeleri asla göz ardı edemeyiz.

Bakın, şimdiden söylüyorum, seçimlere daha 11 ay var ama Obama kazanacak. Cumhuriyet Parti hiç bu kadar uzlaşmasız, yetişkinlikten uzak hatta bir çocuk gibi davranan tavırda olmamıştı. Cumhuriyetçi adaylar çok zayıf: Mitt Romney’in açık zaafları ortada, kimseye hitap etmiyor. Obama açık farkla kazanacak. Önemli şeyler yaptı. Hayatımda gördüğüm hiçbir başkanın yapmadığı kadar...

Britanya, Washington'un ve onun ülke içindeki tellalarının aksine, verdiği mesajları allayıp pullamakla pek uğraşmaz. Britanya yepyeni bir açık sözlülükle, geçmişten gelen emperyal bir geleneğe atıfta bulunur; ABD ise yoluna çıkan herkesi ezip geçerken, bu işi bir aziz kisvesine bürünerek yapmayı tercih eder.

Liste
Yükleniyor…