#12 eylül öncesi

Bir ülkede terör varsa, bir ülkede günde yirmiyi aşkın kişi siyasal nedenlerle öldürülüyorsa; iller, ilçeler, mahalle ve köyler silahlı zorbaların egemenliklerine terk ediliyorsa o ülkede demokrasi yoktur. Anayasa düzeni yoktur, yaşam güvencesi yoktur. Yaşam güvencesinin olmadığı yerde de devletin kendisi yok olmuş demektir. 12 Eylül öncesi yaşadığımız ortam böyle bir ortamdı, geçmişi unutmadık! Bu korkunç ortamı duygu, düşünce ve vicdanlarımızda yeniden canlandırıp düşünmek zorundayız...

Yine sorunuz: 6 aydır memleketi cumhurbaşkansız bıraktınız, bir 6 ay daha mı bekleyecektiniz? 6 aydır meclisler hiç çalışmıyor ve bir tek kanun çıkarılmıyordu, bir 6 ay daha mı hiçbir iş yapmadan bekleyecektiniz? Hiçbir iş yapmadığınız hâlde hak etmediğiniz maaşlarınızı nasıl alıyor ve onu rahatlıkla, vicdanınız sızlamadan harcayabiliyordunuz? Ve yine sorunuz: Ekonomik durumu düzeltecektiniz de neden enflasyon her geçen gün bir çığ gibi çoğalıyordu? Neden birçok zaruri gıda maddeleri dahi bulunamıyordu, neden dış ülkeler Türkiye'ye kredi vermekten çekiniyorlardı? Bütün bunları yapamıyordunuz, çekilmeyi de mi bilmiyordunuz? İşte sevgili vatandaşlarım, bütün bunları sorunuz ve onlardan makul cevaplar isteyiniz. Göreceksiniz ki hiçbirisine makul cevap alamayacaksınız.

Bizde demokrasi, particilik yanlış anlaşıldı. Vatandaşlar; kahvelerini, camilerini, yollarını ayırdılar. Ankara'da, İstanbul'da; üniversitelerdeki, liselerdeki talebeler kol kola sokakta gezemez, okula gidemez oldular. Sağda olanlar bir grup, solda olanlar da bir grup hâlinde; jandarmanın, polisin himayesi altında okullarına gidip gelmeye başladılar. Buna biz daha ne kadar zaman tahammül edebilirdik? Öyle bir noktaya geldik ki artık o zavallı beyinleri yıkanmış, bu topraklar üzerinde büyümüş çocuklarımız birbirlerine o kadar düşman oldular ki neredeyse birbirlerinin kanını içer duruma geldiler. Buna daha fazla göz yumamazdık.

Liste
Yükleniyor…